Özbekistan İstanbul Başkonsolosluğu önünde düzenlediğimiz basın açıklamasıyla Özbekistan'da Kerimov döneminden bu yana yaşanan hak ihlallerine vurgu yaparak Özbek hükümetini insan haklarına ve hukuk devleti ilkerine uymaya çağırdık.
ÖZBEKİSTAN HÜKÜMETİNİ İNSAN HAKLARINA VE HUKUK DEVLETİ İLKELERİNE UYMAYA DAVET EDİYORUZ!
26 yıl boyunca Özbekistan’da Cumhurbaşkanlığı yapan İslam Kerimov döneminde pek çok hak ihlali yaşanmış, devlet yetkilileri eliyle pek çok suç işlenmiştir. Bunlardan biri olan ve bu sene 30. Yılını idrak ettiğimiz haksızlıklardan biri, Allame Abduvali Hafız ve arkadaşı Ramazon Matkarimov'un kaçırılıp öldürülmesiydi. Bundan başka Kerimov döneminde, ülkedeki dini gruplara karşı sayısız zulüm gerçekleştirilmiştir. Allame Abduvali Mirzayev'in kaçırılıp öldürülmesi, 16 Şubat 1999'dan sonra başlayan toplu tutuklamalar ve 2005'te Andican'da insanların toplu bir şekilde öldürülmesi bu zulümlerden bazılarıdır. Obid Qori Nazarov'un oğlu Husniddin Nazarov, Mayıs 2005'te kaçırılmıştır ve halen kayıptır. Obid Nazarov’un kendisi ise 2012'de Devlet Güvenlik Servisi'nin emriyle İsveç'te kiralık bir katil tarafından başından vurulmuş ve engelli olarak hayatına devam etmektedir.
Kerimov’un ardından Cumhurbaşkanı olan Şevket Mirziyoyev birçok alanda reformlar vaat etmiştir. Ayrıca uluslararası toplumun gözünde diktatör olarak etiketlenmemek için nispeten ılımlı bir politika izlemeye çalışmaktadır. Ancak Kerimov döneminde işlenen suçların üzerine gidilmemiş, bağımlı yargının verdiği kararlar henüz düzeltilmemiş ve kayıplar hakkında bilgi verilmemiştir. Şu ana kadar, örneğin; Allame Abduvali Mirzaev, Abdulla Utaev, Ramazon Matkarimov ve diğerlerinin akıbetleri hakkında herhangi bir resmi açıklama yapılmamıştır.
Bir husus da şudur ki, bazı yasalar değişse de bürokratik zihniyet henüz değişmediği için hukuksuz tutuklamalar, yargılar ve hak ihlalleri zaman zaman tekrarlanmaktadır. Bunun örneklerini, son dönemde İslam dinine yönelik baskıların yeniden alevlenmesinde görebilmekteyiz. Çok yakın zamanda Türkiye tarafından adeta kaçırılır gibi Özbekistan'a iade edilen Alisher Tursunov (Mübeşşir Ahmed), "dini materyal yaymak" ve "kamu güvenliğini tehdit" suçlarından hukuksuz olarak yargılanmaktadır.
Unutulmamalıdır ki zulümle kaim olan hiçbir devlet kalıcı olmamıştır. Bir devletin bekası, halkıyla barışık olmaktan ve halkının desteğini kazanmaktan geçmektedir.
- Kerimov döneminde kaçırılan ve kaybedilen kişilerin akıbeti araştırılmalı ve ailelerine sağlıklı bilgiler verilmelidir.
- Mümkünse din adamları, insan hakları aktivistleri ve hükümet yetkililerinden oluşan özel bir komisyon kurulmalı, bunların araştırmalara şahitlik etmesi sağlanmalıdır.
- Kayıp imamlar ve liderler öldüyse mezarları açıkça belirtilmeli ve yakınları başka bir yere gömmek isterse cenazeleri onlara verilmelidir.
- Kerimov döneminde işlenmiş cinayetlerin failleri açıklanmalı ve geçmişle hesaplaşmak adına halâ hayatta olanlar yargılanmalıdır.
- 16 Şubat 1999'da düzenlenen kanlı eylemden sonra hapse atılan on binlerce Müslüman koşulsuz olarak serbest bırakılmalı, bunların hakları iade edilmelidir.
- 13 Mayıs 2005'teki Andican faciası da gözden geçirilmeli ve katiller cezalandırılmalıdır. Yurtdışında yaşayan "Andican Adalet ve Kalkınma" grubunun üyelerine, anavatanlarına dönmek isterlerse herhangi bir kısıtlama olmaksızın izin verilmelidir.
- Fikir özgürlüğü kapsamında yurtdışındaki dini ve siyasi muhaliflere vatanlarında faaliyet göstermeleri için yeterli fırsat verilmelidir.
MAZLUMDER olarak, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve Özbek hükümetini;
- İslam dinine ve din adamlarına yönelik baskıları sona erdirmeye,
- İfade hürriyeti ile din ve vicdan özgürlüğünü korumaya,
- Kişilerin can ve mal güvenliğine saygı göstermeye,
- İşkence ve kötü muamele yasağını tavizsiz uygulamaya davet ediyoruz.