Katilleri Protesto Edenler Değil, Katiller Yargılansın!

 

Katilleri Protesto Edenler Değil, Katiller Yargılansın!

17 Temmuz 2014 tarihinde Siyonist işgal güçleri tarafından Filistin’e kara harekatı başlatılarak yapılan katliama ve işgale karşı haklı tepkilerini dile getirmek, toplantı ve gösteri hakkını kullanmak üzere  bir grup STK tarafından İsrail Elçiliği Konutu önünde barışçıl bir eylem gerçekleştirilmiştir. Siyonist Elçilik Konutu mensupları tarafından herhangi bir resmi şikayette bulunulmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti savcılığı tarafından soruşturma başlatılmış ve savcılığın hazırladığı iddianame mahkeme tarafından kabul edilmiştir. Siyonist rejimi protesto ettikleri için aralarında bir önceki dönem şube başkanımızın da bulunduğu dört kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet”, ‘‘polise mukavemet’’ gibi iddialarla kovuşturma başlatılmıştır. İfade özgürlüğünün kolektif bir biçimde kullanılmasının ve bireylerin düşüncelerini aktarmasının en etkin aracı, hukuk devletinin ve toplumsal yaşamın vazgeçilmez unsuru olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasına karşı haksız müdahaleler ve bunların sonucu yargılamalar göstermektedir ki Anayasa ile de güvence altına alınmış olan temel hak ve özgürlüklerin kolluğun insafına terk edilmesi, devletin adeta kendini reddetmesidir.

2014 yılının Ramazan ayında Gazze’ye yönelik saldırılarını yoğunlaştıran İsrail, saldırılar sonucunda yüzde seksenin sivillerden oluştuğu 2 bin 110 Filistinli’yi vahşice katletmiş ve Gazze şehrini harabeye çevirmişti. Bu katliamlar devam ederken katliamcılara tepkilerini dile getiren, silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı amaçlarla barışçıl nitelikte yapılan kitlesel gösterilerden birkaç kurban seçilerek yargılama yapılması kabul edilebilir değildir. Siyonist işgal rejimi, Gazze’ye yönelik ambargo ve saldırılarına devam ederken; İsrail, Mavi Marmara ve filosunda bulunan aktvistlerden dokuzunu hunharca katletmiş, çoğunu da zorla alıkoyarak cezaevlerine atmıştır. Son olarak 'Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'  sloganıyla Yunanistan’dan yola çıkan gemilere de engel olmaya çalışarak Filistin’deki ambargoya yönelik her türlü girişimi engelleme yolunda her türlü gayri-insani ve gayri-hukuki yöntemlere başvurabileceğini göstermiştir. Tüm dünyada ve uluslararası camiada hak, adalet, özgürlük ve barış arayışlarını, umutlarını yok eden terör devletine karşı, 3. İntifada’nın başlamasına destek için, Filistin direnişinin simgesel anlamı olan taş atma eylemini gerçekleştirdiklerinden dolayı yargılananları savunmak insanlığın onurunu korumaktır.

Söz konusu katliamlar yaşanırken dönemin Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerinin, İsrail’i ‘terör devleti’ olarak nitelendirmelerine, ona karşı her türlü sert söylemleri kullanmalarına ve ısrarla Filistin halkının yanında olduklarını dillendirmelerine rağmen Siyonist Rejim’i protesto eden ve o tarihte 18 yaşın altında olan üç kardeşimizle beraber toplam on bir kişi yargılanıyor, Siyonist Rejim’le yürütülen ticari ilişkiler rekor seviyelere ulaşıyor. Öte yandan Siyonist rejimi protesto edenler yargılanırken, Mavi Marmara’da gerçekleştirilen katliamın sorumlusu Siyonist komutanlar hakkındaki yakalama kararı bürokraside bekletilmeye devam etmektedir.

Son zamanlarda çeşitli nedenlerle toplanmak isteyen halka müdahale etme sebebi olarak gösterilen “izinsiz yürüyüş ve toplanma” ifadelerinin ve kolluk kuvvetlerinin bu doğrultudaki yaklaşımının hukuka aykırılık arz ettiği aşikârdır. Yeni yürürlüğe giren Anayasa’ya aykırı, kolluğa çok geniş yetkiler tanıyarak temel hak ve özgürlüklere ciddi sınırlandırmalar getiren “İç Güvenlik Paketi” ile, ifade özgürlüğü ve bunun aktarılmasının en etkin yollarından toplantı ve gösteri hakkının kullanılamaz hale geleceği, bu hakkı kullananların gözaltı, tutuklama ve cezalandırılma riski altında olduğu bir düzen ile karşı karşıya olduğumuz gerçeği endişe vericidir. 

Bizler İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) olarak yetkili makamlara öncelikle ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkını kullanan bireylerin bu haklarını sınırlandıran, bu haklarının ihlal edilmesine sebep olan düzenlemeleri bir an önce kaldırmaları ve Siyonist Rejim’le kurulan diplomatik, ekonomik, siyasi ve askeri bütün ilişkileri derhal kesmeleri yönündeki çağrımızı yineliyoruz.

Defalarca Filistin halkının yanında olduklarını deklare eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin söylemlerinde olduğu gibi reel politikada da Filistin halkının yanında olmaları çağrısında bulunuyor ve arkamızda yer alan mahkemelerde katilleri protesto edenlerin değil bizzat katillerin yargılanması çağrısında bulunuyoruz.

Kazanan katliamcı Siyonizm değil, siyonizme ve küresel dünya sistemine karşı direnen halklar olacaktır!

 

MAZLUMDER Ankara Şubesi adına

MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Abdurrahman Ünlü

YAYIN BİLGİLERİKategori Adı MakalelerTarih 2015-07-10
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4822123