Irak işgali sonrası dönemde Türkiye’ye gelmiş olan Iraklı sığınmacılar, yer yer hukuksuz bir şekilde geri gönderilmiş, yetkililer gönderilmeyeceklerine dair taahhütlerde bulunsalar da bu tür uygulamalar aralıklarla canlanmış ve halen devam etmektedir. MAZLUMDER olarak bu konuyla ilgili yaşanan sıkıntıları yakından takip etmekte ve duyarlılığımızı değişik vesilelerle ortaya koymaktayız.
12 Mart 2025 tarihinde yapmış olduğumuz, "Iraklı sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi ya da buna zorlanmaları ağır insan hakları ihlalleriyle sonuçlanmaktadır!" (https://x.com/mazlumder/status/1899837744869712272) başlıklı basın açıklamamızda; Irak’ın henüz bir hukuk devleti hüviyetinde olmadığını, hukuksuz yargılamaların yapıldığını ve hatta Şiilerin yoğun olduğu hükümetin geri gönderilenlere peşinen DEAŞ militanı gözüyle baktığını dile getirmiş ve uyarılarda bulunmuştuk. Geçen süre zarfında pek çok kimse gönderilmiş ve bunların bazılarından bir daha haber alınamamış, bazıları işkence altında alınan ifadelerle idama kadar varan ağır cezalara çarptırılmıştır.
Bu durumun yol açtığı mağduriyet defalarca dile getirilmesine, yapılan uygulamanın mevcut kanunlara ve imzalanan uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu açıkça bilinmesine rağmen Irak’lı sığınmacıların iadesi engellenememektedir. Üstelik gitmek istemeyenlere Türkiye’de bile insanlık dışı muameleler yapılmakta, iadeler şiddet ve baskı uygulanarak zorla gerçekleştirilmektedir.
Kısa süre önce 30 kişilik bir grubun Şanlıurfa GGM (Geri Gönderme Merkezi)’den Irak’a gönderildiği bilgisini almıştık. Bu durumu öğrenince aynı GGM’de bulunan ve yakından takip ettiğimiz S.R.’nin gönderilmemesi için yoğun bir şekilde uğraşmış, gönderilmesi halinde işkence ve kötü muamele riskinin yüksek olduğunu ilgililere iletmiştik. Temasımız devam ediyorken 17.10.2025 günü S.R.’nin, 25 kişi ile birlikte Irak’a gönderildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. S.R.’yi kimin nereye götürdüğü, ne tür işleme tabi tuttuğu bilinmemektedir ve Musul kentinde kayıp durumdadır. Aynı gruptan bir başka kişinin zor kullanılarak gönderildiklerini anlattığı video kaydı elimizdedir. Prosedür yerine getirilirken doktor kontrolünde bile ağır hareketler yapıldığı bilgisi paylaşılmaktadır. Vicdana ve hukuka aykırı yapılan bu iadeler, "Şahıslar kendi istekleri ile gönüllülük belgesi imzalayıp gittiler" gibi yanıltıcı gerekçelerle savunulmaktadır.
Uluslararası sözleşmeleri dikkate almayan, yasa dinlemeyen bu insanlık dışı ve hukuksuz uygulamalar kabul edilemez. Hukuk devleti, yasaların herkes için aynı şekilde geçerli olduğu ve hiçbir kişi veya kurumun yasalar üzerine çıkamadığı devlettir.
MAZLUMDER olarak bir kez daha sesleniyoruz;
• Eğer bu uygulamalar kurumların bilgisi dahilinde gerçekleşiyorsa hukuk devleti ilkelerine göre suç işlenmektedir. Kurumları; insan haklarına uymaya, hukuka ve vicdana sığmayan uygulamalara son vermeye davet ediyoruz.
• Eğer bu uygulamalar ilgili kurumların bilgisi dışında gerçekleşiyorsa hukuk devletinde kanunlar ayaklar altına alınmaktadır. İddiaların ciddiyetle incelenmesini ve sorumlularla ilgili gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz.