02 Ekim 2004 2004 EYLÜL İNSAN HAKLARI İHLALLERİ VE POLİTİKALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRMESİ
Eylül ayı içerisinde faili tespit edilemeyen 10 şüpheli ölüm vakası yaşanmıştır. Bu vakaların çoğunun siyasi nitelik taşımıyor gözükmesine rağmen yaşama hakkının ortadan kaldırılmasının engellenemediği unutulmamalıdır. İran Türkiye sınırında kaçak ticaret yapan Behmen Kemali isimli şahsın askerler tarafından göz altında öldürüldüğü iddialarına açıklık getirilmemiştir.
Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde Kongre Gel üyesi oldukları zannı ile 4 kişinin üzerine jandarma tarafından ateş açılmıştır. Dur ihtarına uymadıkları iddia edilen kişilerden ikisinin hayatını kaybetmiş olması operasyonlarda sağ yakalama konusunda hassas davranılmadığını göstermesi açısından dikkat çekicidir.
Van, Diyarbakır, Siirt, Hakkari ve Tokat'ta çatışmaların devam ediyor olması dolayısı ile çoğu güvenlik görevlisi 29 kişinin hayatını kaybettiği 4 kişinin yaralandığı tespit edilebilmiştir. Yine bölgede gerçekleşen bomba ve mayın patlaması sonucu 5 kişi yaşamını yitirmiş 27 kişi yaralanmıştır. Eylül ayı içerisinde edilebilen 16 kötü muamele ve işkence iddiasının çoğu gösterilere müdahale biçiminden kaynaklanmaktadır. Barış günü dolayısı ile düzenlenen eylemler yanında, ülkü Ocağı mensuplarının patrikhane önünde ki eylemleri ile koruculardan kaynaklanan müdahaleler bu açıdan dikkat çekicidir.
Tespit edilebilen 1426 gözaltı vakasından çoğu Çanakkale, İstanbul, Edirne, Van ve Şanlıurfa'da yasadışı yollardan sınırı geçmek isteyen yabancı uyruklulara yöneliktir. Gözaltı rakamlarının yüksekliğine rağmen tespit edilebilen 8 tutuklama, haksız gözaltı uygulamalarının devam ettiğini göstermektedir.
Tunceli'de ormanların kasten yakıldığı ve güvenlik gerekçesiyle söndürülmesine izin verilmediği iddiaları bile cevaplanması gereken ciddi boyut arz etmektedir. Yine Eylül ayı içerisinde Tunceli, Şırnak ve Hakkari'de 3 köyün güvenlik gerekçesi ile boşaltıldığı iddia edilmesine rağmen herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
Milli Gazete yazarı M. Şevket Eygi ve Cumhuriyet gazetesiyle ilgili Yargıtay kararı düşünce özgürlüğü açısından olumlu gelişmeler sayılabilir. RTÜK tarafından Diyarbakır'da ki iki TV kanalı ile Hakkari'deki bir radyoya verilen 30'ar gün yayın durdurma cezası oldukça ağır kısıtlamalardır.
Yine Çakıcı-MİT-Yargıtay bağlantısını haber yapan Milliyet muhabirinin sanık sıfatı ile adliyeye sevk edilmesi, Nisan 2004'deki toplu tecavüz iddiaları ile ilgili haber yapan Demokrat İskender ve gazetesine 91 milyon para cezası verilmesi basın özgürlüğü açısından dikkat çekici olaylardır.
01 Nisan 2004'te DHKP-C' ye yönelik yapılan operasyonlarda tutuklanan bir kısım dergi ve radyo çalışanı 82 kişiden cezaevinden mahkemeye getirilemediği için yada iddia name hazırlanamadığı için tutukluluk hali devem edenler bulunmaktadır.
AHİM, Adli Tıp Kurumunun iyileşemez raporuna rağmen cezaevinde kalabileceğine hükmedilen 5 wernicke Karsikof hastasının tutukluluk haline son verilmesine karar verdi.
Bu konu ile ilgili bazı doktorlar hakkında 1 ay meslekten uzaklaştırılma cezası verildi.
SSK verilerine göre 10 yılda 10 bine yakın kişinin iş kazasına uğradığı Türkiye'de sadece Eylül ayında 30 ölüm vakası yaşanmıştır. Yine bu ay içinde 54 kişi sendika üyesi oldukları için 191 kişi işinden çıkartılmıştır.
Üniversitelerin açılması ile birlikte başörtüsü yasağı ile ilgili uygulamaların genişletilerek kampus alanı ve servis araçlarına da taşınması hem din hem de öğrenim özgürlüğü açısından dikkat çekicidir.
BAŞÖTÜSÜ YASAĞI DEVAM EDİYOR
Özgürlüklerin ancak yasa ile ve söz konusu özgürlüğün özüne dokunulmadan sınırlandırılabileceği ilkesine rağmen hukuk dışı bir uygulama yıllardan beri devam ettirilmektedir. Kadınların kıyafetleri ile ilgili yasalarla yapılmış bir düzenleme olmamasına rağmen yönetmelikler ve yargı kararlarının arkasına sığınılarak öğrenim özgürlüğü açıkça engellenmektedir.
Sorunun binlerce mağduru olmasına rağmen, AİHM'in Leyla Şahin davası ile ilgili verdiği karar çözümsüzlüğün mazereti olarak sunulmak istenmekte neredeyse sorunun bir daha tartışma konusu bile yapılamayacak biçimde "nihai çözüme kavuştuğu" izlenimi verilmektedir. Yıllarca üniversite yöneticileri ile siyasilerin yasağın sorumluluğunu birbirlerinin üzerine atmasında yeni bir aşamaya gelinmiş iki tarafta çözümsüzlüğün adresi olarak AİHM'ni ve Avrupa ülkelerini göstermektedir.
Hiçbir toplumsal olay gibi insan hakları açısından da kötü emsal üzerinden yaklaşım getirilmemelidir. 11 Eylül sonrası politikalarında genel olarak insan hakları politikalarında yaşanan kötüye gidiş ve özelde de İslam'ı hedef alan uygulamalar,özgürlüklerin keyfi biçimde kısıtlanmasını meşrulaştıramaz.
Hükümet değişikliklerine rağmen yasağın devam ediyor olması bir çok insan hakları sorunu gibi dini özgürlüklerin kısıtlanmasında devlet politikaları ile şekillendirildiğini göstermektedir. Siyasi partilerin seçim propagandalarında sorunu ele almalarına rağmen iktidar olduklarında görmezden gelen tutumları sorunun "istismar" edildiği izlenimini vermektedir. Dini tercihlerin siyasi iktidar olmak amacı ile kullanılması elbette kabul edilemez bir durumdur. Ancak yasağın devam etmesi sorunun istismar edilmesini de devam ettirecektir.
Ayrıca sorunun "istismar edildiğinin istismar edilmesi" yolu ile özgürlüklerin kısıtlanması insan hakları ahlakına zıt bir tutumdur. Kişilerin hangi niyetle başlarını örtmek istedikleri ile ilgili yorumlar yanında gelecekte başı açık giyinenler için bir tehdit oluşturacağı iddiası ise ayrıca ele alınmaya değerdir. Zira yasaklar ancak istismar ve öfkeyi artırır, toplumsal barışı zedeler.
Üniversitelerde yeni öğrenim yılının başlaması dolayısı ile gündeme gelen başörtüsü yasağının devam ettiğine dikkat çekmek amacı ile şubelerimizde düzenlenecek olan etkinlikleri kamuoyuna, hükümet ve sivil toplum örgütlerinin ilgisine sunuyoruz .
MAZLUMDER İstanbul Şube:
"Başörtüsüne Özgürlük" gecesi
Tarih: 03 Ekim 2004 Saat: 18:00- 21:30
Yer: Bayram Paşa Kültür Merkezi
MAZLUMDER İzmit Şube:
· 04-09 Ekim 2004 "Başörtüsüne Özgürlük" Fotoğraf Sergisi ve İmza Kampanyası
· Ekim 2004 Saat: 17:00'da Basın Açıklaması
Yer: İzmit Sanat Sokağı
· 09 Ekim 2004 Saat:15:00'da İzmit Merkez Bankasında toplanılarak çocuk parkına doğru yürüyüş yapılacaktır.
MAZLUMDER Kütahya Şubesi Etkinlikleri
· 14-15-16 Ekim 2004 Fotoğraf Sergisi, İmza Kampanyası (lise diploması toplanması)
Yer: Cumhuriyet Cad. Küçük park içi Saat: 10:00'da açılış
· 30 Ekim Mehmet Bekaroğlu'nun katılımıyla gerçekleştirilecek konferans
Yer: Petrol-iş sendikası lokali Saat: 20:00
MAZLUMDER Diyarbakır Şube:
· 10 Ekim 2004 Fotoğraf Sergisi, Sinevizyon ve Basın Açıklaması
Yer: Belediye Konukevi Saat:10:30
MAZLUMDER Batman Şube
· 1-5 ekim tarihinde Emine Şenlikoğlu tarafından başörtüsü ile ilgili konferans.
· 5,6,7,8 Ekim tarihlerinde imza kampanyası düzenlenmesi.
· Toplanan imzalar hükümete iletilmek üzere AK Parti teşkilatına kalabalık bir yürüyüşçü topluluğu tarafından teslim edilecek.
Yürüyüşte döviz ve pankartlar taşınacak ve sembolik olarak bir eşarp da hediye edilecek.
MAZLUMDER İzmir şubesinde sivil toplum örgütleri ile görüşmeler yapılarak daimi bir komite oluşturulması yolu ile etkinlik planlamasına karar verilmiştir
YAYIN BİLGİLERİKategori Adı
Yurt İçi RaporlarTarih
2004-10-02