Sayın
Kenan KIRAN
Selam Gazetesi
Konu: Bazı gazetelerin "Dinci basından türban için terör çağrısı", "Terör çağrısı sonuç verdi" başlıklı haberleri.
Ülkemizde medya, eskiden beri insan hak ve özgürlüklerinin, hukukun, adaletin yanında değil; gücün, kuvvetin yanında yer almıştır. Bu nedenle, hukukdışı tüm baskılar, dayatmalar, darbeler hep Türkiye basının genel olarak desteğini almıştır. Türkiye'de olağanüstü dönemlerin gazeteleri incelendiğinde, bunun utanç verici örneklerini görmek mümkündür. Yıllardan beri Güneydoğu'daki insan hakları ihlalleri, çete faaliyetleri yine bu basın tarafından Türkiye kamuoyundan gizlenmiştir. 28 Şubat sürecinde de yine basının desteği, tahriki ve manipülasyonu önemli pay sahibidir.
Bu anlamda ülkemizde iletişim özgürlüğünün önündeki en büyük engel, sanıldığının aksine Türkiye medyasıdır. Çünkü Türkiye medyasının, halkın iletişim özgürlüğünü kullanması gibi bir amacı yoktur. Medya patronlarının devletle çok yönlü ekonomik ilişkileri, gazetecilerin mesleki dayanışma ve etik duyarlılıklarının zayıflığı gibi birtakım nedenler, ilkeli ve özgürlük yanlısı gazetecilerin safdışı bırakılmasını kolaylaştırmakta ve halkın iletişim özgürlüğünü kullanmasını önlemektedir.
Bu bakımdan bazı gazetelerin, Selam Gazetesi başta olmak üzere bazı yayın organlarını, terör çağrısı yapmakla, tahrikçilikle suçlaması esasen ilk kez yaşanan bir utanç değildir. Bu yüzsüz yayınların; Türkiye medyasının önemli bir kısmının, ülkemiz insanına, insanımızın değerlerine, inançlarına karşı yıllardan beri sürdürdüğü savaşın, saldırganlığın bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendilerini Türkiye'nin en büyük, en iyi gazeteleri olarak tanımlayan bu gazetelerin tahrik edici, saldırgan, insanlık dışı ve utanç verici tavırlarının insan hakları, kişi özgürlüğü, basın ilkeleri ve etiği açısından değerlendirilebilir bir yanı var mı bilemiyorum. Hem bu kural ve ilkelerin, ülkemizin bazı basın organlarının dünyasına hiç uğramadığını sanıyorum. Bunların, hukuk, adalet, ahlak, gibi erdemlerle hiç ilişkileri olmadı ki... Bunlar güce tapınıyorlar, paraya tapınıyorlar. Bunun için de hiçkimsenin hakkı, hukuku bunların umurunda değil. Bundan ötürü de halk bunlara güvenmiyor. Yine de bu kadar izlendikleri bir ülkede yaşıyor olmak çok utanç verici... Neyse ki, çifte standartsız olmaya çalışan, özgürlük kavgası veren basın organları, az da olsa var...
Saygılarımla
Yılmaz ENSAROĞLU (soyadımda -İ- harfi yoktur)
MAZLUMDER Genel Başkanı