İHH İnsani Yardım Vakfı'nın Batı Şeria'daki bürosunu açan ve temsilciliğini yürüten, aynı zamanda İbrani Üniversitesi'nde İbranice eğitim alan üniversite öğrencisi İzzet Şahin, İsrail güvenlik güçlerince 27 Nisan 2010 Salı günü öğlen saatlerinde Beytüllahim kontrol noktasından geçerken gözaltına alınmıştır. Gözaltı işleminden yakınları ancak 3 gün sonra haberdar olabilmiştir. Eğitim ve İnsani Yardım amacıyla bölgede bulunan İzzet Şahin, hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alınmıştır. Yakınları ve insan hakları örgütlerinin İsrailli yetkililere İzzet Şahin'in durumuyla ilgili yaptığı tüm başvurular cevapsız kalmıştır. İzzet Şahin'in Haziran ayına kadar vize ve oturma izni de bulunmaktadır.

İzzet Şahin'in gözaltına alınma sebebi İsrailli yetkililerce halen de açıklanmamıştır. Şahin'in gözaltına alındığı, Tel Aviv'deki Türkiye Büyükelçiliğince de doğrulanmıştır. Gözaltı süreciyle ilgilenen Filistinli avukatlar ile ve İsrail'deki Türkiye Büyükelçiliği ile yapılan görüşmelerde, "İzzet Şahin'in İsrail Askeri İstihbaratı ŞABAK tarafından gerekçe gösterilmeksizin gözaltına alındığı ve çıkarıldığı Mahkeme tarafından tutuklandığı" haberi alınmıştır.

İsrail, Türkiye ile arasındaki eğitim anlaşmaları ve uluslararası anlaşmaların kendisine yüklediği İnsani Yardım çalışmasında bulunan aktivistlere yönelik yükümlülüklerini ihlal etmektedir.

İsrail'in insan hakları ihlallerine dönük pratikleri, Filistinli esir ve mahkûmlara uyguladığı kötü muamele, uzun süreli hapsetmeler ve psikolojik işkencelerden dolayı Şahin'in gözaltında işkence ve kötü muameleye maruz kalmasından ve hayatından endişe etmekteyim. İzzet Şahin'in gözaltına alınmasından sonra ikamet ettiği ev de İsrail polisince basılmış ve çeşitli eşyaları alınmıştır. Yargılama aşamasında delil durumunda bulunacak eşyaların ve bilgilerin güvenliğinden, İsrail mahkemelerinde yapılacak bir yargılamanın "adil bir yargılama" olmamasından da endişe etmekteyim.

İzzet Şahin'in kim tarafından, hangi gerekçe ile tutulduğunu, sağlık durumunun nasıl olduğunu, hakkında bir suç isnadı olup olmadığını, suç isnadı var ise bunun hangi suç olduğunu, hangi tarihte Türkiye'ye gönderileceğini, kendisi ile iletişim kurabilecek bir irtibat bilgisi halen açıklanmadığından geçen her saat şahsın durumuyla ilgili endişeler artmaktadır.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili tüm birimlerin İVEDİLİKLE yapacağı diplomatik girişimler ve konsolosluk himayesi, şahıs açısından hayati önem taşımaktadır. Gereğini tensiplerinize arz ederim.

Ad, soy ad, imza

Adres: