İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği Genel Merkezi adına,
Genel Başkan Yardımcısı Emrullah Beytar'ın yaptığı suç duyusurunda,
Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 21.05.2008 tarihinde bir basın açıklaması
yaptığı hatırlatılarak, bu açıklamanın, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'na
aykırılık teşkil ettiği, açıklamadaki bazı ifadelerin yasalara göre suç
niteliği kaşıdığı kaydedildi.
Yargıtay
Kanunu'nun 13. maddesinde Başkanlar Kurulun'un görevlerinin sıralandığı
vugulanan suç duyurusunda, "Yargıtay ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun
tek görevi hukuk ve adaletin muhafazasıdır. Hal böyle olmasına rağmen,
suça konu basın açıklamasında kullanılan dilin ve verilmek istenen
mesajların, kurumun kuruluş, amaç ve işleyişini belirleyen kanuna
aykırılığı açıktır" denildi.
Yargıtay Başkanlar Kurulu'un
açıklamasında, AK Parti kapatma davası ve Başsavcının hazırladığı
iddianame ile başörtüsüyle ilgili Anayasanın 10. ve 42. maddelerinde
yapılan değiliklikler konusundaki ifadelerin, hünüz karara bağlanmayan
iki davayı etkilemeye yönelik olduğunu vurgulanan suç duyursunda, şu
ifadelere yer verildi: "Şüpheliler, söz konusu bu ve benzeri ifadelerle
Anayasa Mahkemesi'ndeki adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs
etmişlerdir. Bu ifade ve eylemleri, 5237 sayılı yasanın 288. maddesinde
tanımlanmış suçun unsurlarını oluşturmuştur.
Şüpheliler; 2797
sayılı Yargıtay yasasının 1. ve 17. maddelerinde açık ve sınırları net
olarak belirtilmiş görev ve yetki alanlarının dışına çıkarak görev ve
yetkilerini kötüye kullanmışlardır. Demokrasinin ve hukukun
önceliği/üstünlüğü ilkesinin hâkim olduğu, evrensel hukuk ilkelerini
benimsemiş ülkelerde, yargı mekanizması hukukun güçlenmesi ve eşitliğe
dayalı adaletin dağıtılması noktasında çaba ve gayret sarf etmektedir.
Yargıtay Kanununun 1 ve 13. maddelerinde açıkça bu çaba ve gayretlerin
sınırları ve yöntemi belirlenmiştir.
Şüphelilerin, söz konusu
açıklamalarıyla çizilen sınırları aşarak görev alanlarına girmeyen bir
konuda makam ve yetkilerini kullanarak açıklamada bulunmakla, TCK'nın
257. maddesinde tanımı yapılmış bulunan görevi kötüye kullanma suçunu
işledikleri açıktır. Şüphelilerin yapmış olduğu açıklamanın muhtevası
incelendiğinde, halkın özgür iradesi ile oluşan Meclis ve Meclisin
içinden çıkan hükümetin ve dolayısıyla demokratik devletin kendileri
açısından pek bir anlam taşımadığı anlaşılmaktadır. Şüphelilerin söz
konusu bu ifadeleriyle, halkın iradesini hakarete varan derecede
küçümseyerek 5237 sayılı yasanın 301. maddesinde tanımı yapılmış
bulunan suçu işledikleri açıktır.
Yukarıda izah ettiğimiz
sebeplerden dolayı; 5237 sayılı yasanın 257, 288 ve 301. maddelerinde
tanımı yapılmış bulunan suçları işledikleri gerekçesiyle şüpheliler
hakkında kamu davası açılmasını dilerim.
www.haberanaliz.net
FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı
Basında MazlumderTarih
2008-05-23