Erdoğan'ın protestolu Hakkari gezisinde söylediği 'Biz tek millet dedik. Tek bayrak dedik. Tek vatan dedik. Tek devlet dedik. Buna kim karşı çıkabilir? Buna karşı çıkanın bu ülkede yeri yok. Buyursun istediği yere gitsin' sözleri tartışılırken, İstanbul'da bir vatandaşın göstericilere pompalı tüfekle ateş etmesi ile ilgili, 'Vatandaş imkanı varsa kendisini savunacaktır' sözleri insan hakları savunucuları tarafından sert tepkiyle karşılandı. Başbakan Erdoğan'ın hem Hakkari'de hem de İstanbul'daki olay için sarfettiği sözleri kışkırtıcı bir konuşma olarak değerlendiren Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Yavuz Önen, 'Barış, demokrasi, insan hakları talepleriyle çatışan, Türk ve Kürt halkını birbirine karşı kışkırtan bir açıklamadır. Muhalefet etme hakkı her zaman vardır. Bunun biçimi tartışılabilir. Ama Başbakan Erdoğan'ın yaptığı kışkırtmayı ilk defa Türkiye görüyor. İlk defa bir başbakan Türkiye'de bu kadar açık bir şekilde kışkırtmacı laflar söylüyor. Başbakan herkesin başbakanıdır ama o bir parti başkanı gibi, bir militan gibi, sokaktaki öfkeli bir vatandaş gibi konuşuyor. Bunlar bir başbakana yakışmayan laflardır. Bundan sonra olması muhtemel bütün olayların da birinci dereceden sorumlusudur Başbakan' diyerek sert tepki gösterdi.
Barış Meclisi: Gelişecek olayların vebali altından Başbakan nasıl kalkar?
Başbakan'ın söylemlerini 'milliyetçi' ve 'ırkçı' olarak niteleyen Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Yüksel Mutlu ise, 'Başbakan kısa bir süre önce Kürt sorunun kabul ediyordu, 'Hepimiz eşitiz' diyordu. Sonra 'Ya sev ya terk et' dedi. Bunları talihsiz konuşmalar olarak görüyoruz. Başbakan 'medeniyetler arası buluşma' diyor, 'dinler arası buluşma' diyor. 'Farklılıkları bir arada görmemiz gerekir' diyordu. Şimdi ise halkları birbirine düşürecek söylemler sarfediyor. Başbakan'ın bundan vazgeçmesi gerekir. Kaygılıyız' dedi. Başbakan Erdoğan'ın 'Vatandaş imkanı varsa kendisini savunacaktır' sözlerine de değinen Mutlu, 'Bir ülkenin başbakanı bunu söylerse yarın pompalı olay dışında olaylar da meydana gelir. Bunun vebali altında başbakan nasıl kalkar. Bu ülkede halkların birbirine girme ihtimali varken, başbakanın bunu artırıcı söylemler kullanması esef verici. Kürt sorununun çözümü bu değil. İmha ve inkar ile, yurttaşları birbirine düşürerek çözülmez bu sorun' diye konuştu.
MAZLUMDER: Başbakan'ın söylemleri doğru değil
Kürt sorununda sertleşmenin olmaması gerektiği uyarısında bulunan MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, Başbakan Erdoğan'ın söylemlerinin doğru olmadığını söyledi. Gergerlioğlu şunları kaydetti: 'Sonuçta toplumsal olaylar olabilir şiddete varan olaylar olabilir ama devlet görevlilerinin vatandaşları birbirine kırdırması değil, onları sakinleştirici olması lazım. Sonuçta her tarafta bu linç olayları oluyor bunun karşılığında vatandaşa 'silahını çekip vurursun' söylemi, bir Başbakana yakışmaz. Devletin yapması gereken bu tür olaylarda yan tutmaksızın toplumsal barış için rol oynaması gerekir.' Devletin uygulamaları ve pratikleriyle ortaya çıkardığı bir Kürt sorunu olduğunu hatırlatan Gergerlioğlu, 'Herkesin Türk olduğunu söylemek, tek bayrak tek millet demek doğru değil. Anayasal değişiklikler yaparak bu sorunu çözmekten başka bir çare yok. Gerginliği artıracak politikalar yapmak doğru değil. Ortaya çıkan olaylar hadiseler yanlış da olabilir. Ama bunun karşısında bir Başbakan'ın böyle söylemlerde bulunması doğru değil' dedi.
İHD: Başbakan ne dediğini bilmiyor
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise Başbakan Erdoğan'ın söylemlerini yadırgadığını belirterek, şöyle dedi: 'Bir polis aracının yanındaki yurttaş pompalı tüfekle göstericilere ateş açıyor. Başbakanın olayı araştırması lazım. Orada bir vatandaş polisin ve polis aracının yanında göstericilere ateş açıyorsa öncelikle güvenlik güçlerinin tutumunu sorgulaması lazım. O vatandaşın sanki kendiliğinden vermiş olduğu bir tepki gibi kamuoyuna sunup diğer insanları da tahrik etmesi çok talihsiz ve sorumsuz bir açıklamadır. Bu açıklamalardan hareketle yarın öbür gün değişik bölgelerden insanlar birbirine girdiğinde ve etnik kökeni nedeniyle kavgalar yayıldığında, Başbakan bunun hesabını nasıl verecek. Dolayısıyla Başbakan öfkesine sahip olmalıdır.'Bu tür açıklamaların toplumda bireysel silahlanmaya da neden olacağı uyarısında bulunan Türkdoğan, 'Bu açıklamadan sonra herkes kendini korusun. o zaman güvenlik güçlerine ne gerek var. Vatandaşlar kendini koruyacaksa güvenlik güçlerine gerek yoktur. Bence Başbakan ne konuştuğunu bilmiyor. Aklı selim davranmalı. Başbakanın kafası çok karışık' dedi.