Savaş, barbarlığın inşa edildiği bir alana dönüşüyor!
 

Çatışmaların yoğunluklu devam ettiği ve sivil kayıpların gittikçe arttığı günlerden geçerken,savaşın  insan hakları ve hukuku askıya aldığını her yaşanan olayda ayrı ayrı tecrübe ediyoruz. Güvenlik güçlerinin operasyonlar esnasında çaldığı marşlar ve düşmanlık dilini çağrıştıran anonslar ile sergilediği davranışlarının, bozuk bir psikolojinin eseri olmaktan başka izah edilir bir yanı bulunmamaktadır. Öte yandan PKK'nin şehirlerde sürdürdüğü savaş da, sivil halkın can güvenliğini tehdit ettiği, mayınlamalar ve bomba tuzakları yüzünden sivil ölümlere sebep olduğu açıktır.

03.10.2015 Cumartesi günü Bitlis/Güroymak ilçesinde, İl Özel İdaresi Garajında bekçilik yapan babasının yanında iken, garajda park halinde bulunan araçlardan birine PKK tarafından yerleştirildiği iddia edilen bombanın patlaması sonucu Maşallah ŞİPALLİ adlı yurttaş yaşamını yitirirken, 2 vatandaş patlamanın etkisiyle yaralanmıştır. Sivil yaşam alanlarında yaşanan bu tarz eylemlerin, sivil yurttaşların yaşam hakkını ihlal ettiğini tekraren vurgulamak istiyoruz. PKK'nin sivil yaşam alanlarında sürdürdüğü çatışmaları sona erdirmesinin, yaşam hakkının korunması temelinde elzem olduğunu belirtiyoruz.

Sokağa çıkma yasağının 4. gününe girdiği Silvan'da yaşananlara bakıldığında güvenlik güçlerinin operasyonlar sırasında büyük bir hukuksuzluğa imza atıp, araçlarından tahrik edici marşlar çalıp anonslar geçtiği görgü şahitleri ve video görüntüleriyle sabittir. Yine yasağın 3. günü olan 4 Ekim 2015 günü Silvan’da bir özel harekat polisinin bir gazetecinin başına silah dayayarak kişinin can güvenliğini tehlikeye attığı ve sonrasında gazetecileri keyfi olarak gözaltına aldığı basın yayın kuruluşlarının yayınladığı video görüntülerinden anlaşılmaktadır.  

Silvan'da yaşananlar özelinde, gayrı insani ve hukuksuz uygulamalar görevi kötüye kullanma suçu teşkil etmekte, ancak cezasızlık politikası bir tür ödüle dönüştüğünden kamu görevlilerini keyfi ve hukuksuz eylemlerden alıkoyamamakta, bu ihlal ve suçlar işlenmeye sistematik olarak devam etmektedir.

MAZLUMDER olarak gün geçtikçe daha da kirlenen savaşın seyircisi olmayı reddediyoruz. Barış iradesinin artık hepimiz için kaçınılmaz olduğunu başka bir çıkış yolumuz olmadığını bir kez daha hatırlatıyor ve hemen, şimdi, karşılıklı ateşkes ilan edilmesini ve barış müzakerelerinin kalınan yerden devam etmesini talep ediyoruz.

MAZLUMDER Çatışma İzleme ve Çözüm Grubu