Ankara, 11 Mart 2000
MAZLUMDER Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, RP lideri Necmettin Erbakan'ın bir yıl hapis cezasına çarptırılması üzerine aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:
"Düşünce özgürlüğü, Türkiye'nin insan hakları sorunlarının başında gelmektedir. Çünkü düşünce özgürlüğü güvence altına alınmadıkça, ülkenin diğer insan hakları sorunları gündeme getirilememekte ve tartışılamamaktadır. Buna rağmen 1999 yılında da çok sayıda aydın, gazeteci, bilim adamı, politikacı, insan hakları aktivisti, sanatçı, sendikacı, yayıncı ve hukukçu, özetle devletin resmi ideolojisinin dışında düşünen ve bu düşüncelerini toplumla paylaşan insanlar, yargılanmaktan ve mahkum edilmekten kurtulamamıştır. Bunların bir bölümü, haklarında verilen 'ceza'ları da çekmişlerdir.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer ve Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un da, bu konuda yaptıkları uyarı ve önerilerin hayata aktarılması engellenmiştir. Çünkü birileri, Türkiye'nin "kendine özgü" koşulları bahanesinin arkasına saklanarak iktidarlarını sürdürebileceklerini düşünmektedirler. Son yıllarda bu alanda yapılanlar ise, bir düşünce özgürlüğü sorunu olmaktan çıkmış, ülkenin siyasal hayatını yeniden düzenlemeye yönelik toplum mühendisliği projesinin yeni aşamaları olarak uygulamaya konulmuştur. Nitekim bu yüzden, şiir okuyan R. Tayyip Erdoğan ile konuşan Akın Birdal ve Hasan Celal Güzel gibileri cezaevine gönderilirken; yazmaktan ve konuşmaktan başka işleri olmayan İsmail Beşikçi ve Nurettin Şirin gibileri de zindanlarda çürümeye terkedilmek istenmiştir.
Anayasa ve yasaların, insan hak ve özgürlüklerini güvence altına almak yerine kısıtlamak için kullanıldığı, kimi yasa maddelerinin insanları, insan haklarını vuran silahlara dönüştürülmek istendiği bir ülkede eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın da 312. maddeden mahkum edilmesini yadırgamamak gerek. Ancak bu kararın da, Türkiye'nin hukuk, yargı ve insan hakları tarihinde çokça tartışılacağı bilinmelidir. Ne var ki hepimiz; gördüğümüz, yaşadığımız haksızlıkları, kötülükleri, elimizle veya dilimizle düzeltmeye çalışmamanın, "öteki" olarak gördüklerimize yıllardır reva görülen haksız uygulamalara sessiz kalmanın bedelini ödüyoruz.
Şimdi lütfen kendinize sorunuz : "Ben bu insanların, açıkladıkları düşüncelerinden ötürü yargılanmaları ve cezalandırılmaları karşısında ne yaptım?" Ve unutmayınız; susmaya devam ettikçe, siz de tamamen susturulacaksınız!"