"Öldürmeye Alıştırmak İçin Sivil Öldürmek" Savaş Suçudur

Avustralya Savunma Kuvvetleri Genel Müfettişi tarafından hazırlanıp, genelkurmay başkanı tarafından açıklanan rapora göre; 2005 ila 2016 yılları arasında Afganistan’da, 39 Afgan sivilin, kendi askerleri tarafından kasten öldürüldüğü itiraf edilmiştir. 25 özel kuvvetler personeli tarafından 57 olayda öldürülen bu kişilerin çiftçi ve diğer siviller olduğu, cesetlerinin yanına "meşru bir hedef" olduklarını öne sürmek için bazı silah ve bombalar yerleştirdikleri, “acemi askerleri adam öldürmeye alıştırmak için” tutsak sivillerin kasten öldürüldüğü belirtilmiştir. Soruşturma açılması için ilgili kolluk birimine sevk yapılmış ve Afganistan halkından özür dilenerek, tazminat verilmesi tavsiyesinde bulunulmuştur.

Savaş suçunun ve faillerinin iç soruşturma ile üstü örtülmeden tespit edilmesi, mağdurlardan özür dilenmesi, tazminat önerisi erdemli ve doğru fiillerdir; takdir edilmesi gerekir. Fakat şunun da göz önünde bulundurulması gerekir ki, madalyonun öte yüzünde yer alan vahşeti dengeleyecek hiçbir özür çeşidi yoktur. “Öldürmeye alıştırmak için öldürmek” nasıl bir fiildir, nasıl bir vicdan işidir? Kelimelerle tarif edilmesi imkânsız bu vahşet, “bu caniler orada ne arıyordu” sorusunu zihinlere taşımaktadır. Bunlar oraya (ABD öncülüğünde) önce “küresel terörü önlemek”, sonra da barışı kalıcı hale getirmek için gittiler. Gittiklerinden beri Afganistan’da kan durmadı, barış güvercini oralardan senelerce önce uçtu gitti. Çünkü bu örnekle anlıyoruz ki maksat barış değildir. Maksat o bölgeyi sopayla elde tutmak ve bu örnekten de anlaşıldığı üzere asker eğitmektir.

Çatışma bölgelerinde sivillerin kasten öldürülmesi açık bir savaş suçu ve büyük bir vahşettir. 39 sivili öldüren personel ve bunlara imkân veren, göz yuman yetkililer mutlaka etkin bir şekilde soruşturulmalıdır. Uluslararası Ceza Yargılaması kapsamında Roma statüsü ile Cenevre sözleşmelerine göre failler yargılanmalı, hak ettikleri cezalandırma yapılmalıdır.

Ancak böyle bir vahşet karşısında sadece faillerin cezalandırılmasının yeterli olmayacağı açıktır. Buna yol açan işgalin de bir an önce sonlandırılması ve bölge halkının geleceğine kendisinin karar verdiği şartların oluşturulması gerekir.

 

MAZLUMDER olarak;

  1. Dünyanın dört bir yanında yaşanan haksız işgallerin bir an önce sonlandırılması
  2. Buralarda asker bulunduran ülkelerin yapmış olduğu katliam ve insanlık dışı suçların etkin bir şekilde soruşturulması
  3. 39 kişinin öldürüldüğü bu son örnek bir savaş suçu niteliğinde olduğu için, ülke içi yargılama dışında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından da soruşturulması ve yargılama yapılması
  4. Bu süreçlerde bağımsız denetim mekanizması kurulması ve İnsan hakları örgütlerinin de denetleyici olarak yer alması

gerektiğini maşeri vicdana duyururuz.

 

#MAZLUMDER

 

 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2020-11-24
Okunma Sayısı : 1155
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4643214