İSTANBUL'DA ÜÇ KAYIP
Geçtiğimiz hafta içerisinde İstanbul'da üç kişi birer gün arayla kayboldu. 27 Aralık 1999 Mehmet Kanlıbıçak, 28 Aralık 1999 günü M.Şehit Avcı, 29 Aralık 1999 günü de İzzettin Yıldırım kaybolmuş ve yaptıkları başvurulardan herhangi bir sonuç alamamaları üzerine aileleri hem bir basın toplantısıyla konuyu kamuoyuna aktarmış, hem de MAZLUMDER'e yazılı başvuruda bulunmuşlardır.
Ailelerden alınan bilgilere göre 27 Aralık 1999 günü saat 10:30'da misafirlerini almak üzere evinden çıkan Mehmet Kanlıbıçak, gece 23:00'de evini telefonla arayarak eve gelmeyeceğini bildirmiştir. Eşinin anlatımlarına göre Kanlıbıçak ilk kez bu şekilde evine gelmemektedir.
Mehmet Kanlıbıçak 28 Aralık 1999 günü saat 24:00'de de bacanağı M.Şehit Avcı'yı telefonla arar ve bir sorununun çözümü için gelmesini istemiştir. M.Şehit Avcı koyu yeşil renkli Toyota Avensis marka ve 34 YK 2486 plakalı özel otosuyla Mehmet Kanlıbıçak'la buluşmak üzere gitmiştir. Daha sonra eşini ve iş arkadaşlarını arayan Avcı, Mehmet Kanlıbıçak'la birlikte birkaç gün gelemeyeceklerini söylemiş ve işlerinin aksamaması için birtakım önlemler aldırmıştır.
M.Şehit Avcı da, 29 Aralık 1999 günü saat 09:00 sularında İzzettin Yıldırım'ı telefonla arayarak iki kişi ile birlikte kendisini görmeye geleceklerini söylemiştir. Akşam saat 18:30'da iki kişi, İzzettin Yıldırım'ın bir misafiriyle birlikte kaldığı İstanbul Üsküdar'daki evine gelerek kendilerini M. Şehit Avcı'nın gönderdiğini ve özel görüşmek istediklerini bildirmişlerdir. Yaklaşık 5 dakika kadar bir görüşmeden sonra İzzettin Yıldırım odasından çıkıp telefonla bazı yerleri aramaya teşebbüs etmiş; ancak kimseyle görüşememiştir. Yıldırım'ın gelen iki kişiye, tanımadığı insanlarla bir yere gidemeyeceğini söylemesi üzerine gelen iki kişiden birisi dışarı çıkmış ve az sonra elinde bir cep telefonu ile geri dönmüştür. İzzettin Yıldırım, o cep telefonu ile birisiyle görüştürülmüş ve ardından gelen iki kişiyle birlikte çıkmıştır.
Evinde kalan misafiri de 10 dakika sonra çıkmış ve yaklaşık 3 saat sonra geriye döndüğünde, birilerinin eve girdiğini ve özellikle İzzettin Yıldırım'ın odasının darmadağın edilerek didik didik arandığını ve Yıldırım'ın bond çantasının götürüldüğünü görünce durumu, İzzettin Yıldırım'ın genel başkanlığını yaptığı Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı'na bildirmiştir.
Son olayın tek görgü tanığının anlatımlarına göre gelen iki iki kişi yaklaşık 40-45 yaşlarındadır. Birisi gözlüklü, bıyıklı ve güleryüzlü; diğeri ise asık suratlı ve kaba davranışlıdır.
Yapılan tüm başvurulara rağmen bugüne kadar bu üç kişiden yana herhangi bir bilgi alınamamıştır. İzzettin Yıldırım'ın 0532.247 50 44, M.Şehit Avcı'nın da 0532.236 18 97 nolu GSM telefonları, bazen kapalı tutulmakta, bazen mesaja geçmekte, bazen de mesaj kutusunun kapalı olduğunu bildirmektedir.
İzzettin Yıldırım'ın Genel Başkanlığını yaptığı Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı, Türkiye genelinde örgütlenmiş 21 şubesi olan ve eğitim ve kültür alanında çalışmalar yapan bir sivil toplum örgütüdür. Yüzlerce öğrencinin burs ve barınma sorunlarının çözümünde de önemli katkılar sağlayan vakıf, kuruluşundan beri her türlü şiddete karşı çıkması ve barış içinde bir arada yaşamaya ve sivil topluma, sivil toplumun önemine yönelik görüşlerini öne çıkarması ile tanınmaktadır. Yönetici ve üyeleri arasında İslami duyarlılığı olan ve Kürt kökenli olan pek çok tanınmış gazeteci, aydın, yazar ve bilimadamı da bulunmaktadır. Vakfın Başkanı İzzettin Yıldırım ise, tüm Türkiye kamuoyunda önemli yeri olan bir kanaat önderidir.
Aldığımız bilgilere göre M.Şehid Avcı da, Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı'nın üyelerindendir. Mehmet Kanlıbıçak'ın ise söz konusu vakıfla herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.
MAZLUMDER, şiddet karşıtı olan, herhangi bir birey ya da grupla özel düşmanlığı olmayan İzzettin Yıldırım'ın ve kendisinden önce hep de aynı gerekçelerle alınan iki kişinin kaybolmasından yana endişe duymaktadır. Özellikle Yıldırım'ın götürülmesinden sonra evine tekrar gelinerek arama yapılması, yaşanılanların bir resmi operasyon olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu kişilerin ikisinde GSM telefon bulunmakta ve birisi otomobiliyle birlikte kaybolmuş bulunmaktadır. MAZLUMDER, GSM Telefonların bulunduğu yerin koordinatlarının bile tesbit edilebildiği bir dönemde, bu telefonlarla yapılan görüşmelerden hareketle bu kişilerin istenirse kolaylıkla bulunabileceğine inanmaktadır.
Ekim ayı içerisinde 9 kişi kaybolmuştur. MAZLUMDER İstanbul Şubesi'ne son 3 ay içerisinde 6 kayıp başvurusu yapılmıştır. Tüm kayıpların ortak özelliği, hepsinin de İstanbul'da oturuyor olmaları ve hepsinin de Güneydoğu'lu oluşlarıdır. Son kaybolan üç kişinin de aynı özellikleri taşıyor olması düşündürücü ve endişe vericidir.
MAZLUMDER, bu kayıp kişilerin bulunması konusunda acil girişimlerde bulunmanızı dilemektedir.
Saygılarımla
Yılmaz Ensaroğlu
Genel Başkan