Dünya gündemine hemen her gün gerçekleştirdiği insan hakları ihlalleri ile gelen işgalci İsrail, Filistin topraklarının işgalini insanlığın ortak miras ve değerlerine aykırı olarak sürekli ilerletmektedir. Hesap vermeyişinin konforuyla Filistin halkının yaşam, mülkiyet, eğitim, ulaşım, beslenme gibi en temel haklarını hiçe sayan bir politikayı devam ettirmektedir.
Son olarak medya aracılığıyla kamuoyuna yansıyan 16 yaşındaki Fevzi el-Cuneydi’nin Filistin’nin El Halil kentinde 50 ye yakın İsrail askeri tarafından yakalanarak feci şekilde darp edilmesi, gözleri bağlı bir şekilde ters kelepçeyle gözaltına alınması, İsrail’in bir terör devleti olduğunun açık ispatıdır.
Fevzi el Cuneydi’nin yakınlarının yaptığı açıklamalardan Cuneydi’nin askeri bir cezaevine götürüldüğü, gözaltı süresinin sebepsiz bir şekilde uzatıldığı ve gözaltı süresinden sonra askeri mahkemeye çıkartılacağı öğrenilmiştir.
Bilinmelidir ki, İsrail dünya genelinde çocuk hakları alanında düzenlenen uluslararası tüm sözleşmeleri yok sayarak çocukları askeri cezaevlerinde hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde esir olarak tutan ve onları askeri mahkemelerde yargılayan tek ülkedir.
Filistin’in Ulusal raporları ve ek olarak Uluslararası çocuk hakları ihlali raporlarından bize ulaşan bilgiye göre İsrail 2000 ila 2015 yılları arası 8 bin 500 çocuğu gözaltına almıştır. 2017 yılı itibariyle halen 700 çocuğun İsrail hapishanelerinde tutuklu olduğu tespit edilmiştir. İsrail yönetiminin gözaltına alınan ve tutuklu çocuklarla ilgili, “gözaltı merkezlerine götürerek aç-susuz bırakma, sözlü ve fiili şiddet uygulama, korkutma ve baskı yoluyla ifade vermeye ve itirafa zorlama" gibi hak ihlallerinde bulunduğu da tespit edilen diğer “suçları” arasındadır.
Bütün bu ihlaller ve daha ağırları dünya kamuoyunun gözleri önünde gerçekleşmektedir. Bakara Suresi'nin "İş başına geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için didinir.” ayetini hatırlatarak, neslin ziyan edilmesinin engellenmesi için Tüm İslam aleminin, ifsad edici İsrail’e karşı acilen yaptırım kararı alması gerekmektedir. Mazlumdan yana olma ilkesinin gereği budur.
Mazlumder Çocuk Hakları Komisyonu olarak,
Filistin’de yaşanan ağır ihlallerin durdurulması için ortak insani değerler etrafında birleştiğimiz tüm vicdan sahiplerinin, sivil toplum kuruluşlarının, uluslararası örgütlerin ve devletlerin, ACİL'en somut adımlar atması zorunluluğunu hatırlatırız.
Nurdan Çiçek
MAZLUMDER Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı