Cezaevinde tutuklu başörtülü bayanların jandarma tarafından duruşmaya götürülmemeleri

Ankara, 07 Kasım 2000

MAZLUMDER Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan iki bayanın başörtüleri nedeniyle jandarma tarafından duruşmaya götürülmemeleri ve "her hangi bir mazeret belirtmeksizin duruşmaya çıkmadıkları" şeklinde düzenlenen gerçekdışı tutanak üzerine hazırladığı mektubu, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakan, Adalet, İçişleri ve İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı ile TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na ve insan hakları kuruluşlarına göndermiştir.

" Türkiye'de öteden beri yürütülen katı laikçi politikaların bir ürünü olan başörtüsü sorunu nedeniyle bugüne kadar onbinlerce insanın mağdur edildiği bilinen bir gerçektir. Otoriter iradenin, "siyasi amaç"la takıldığını öne sürdüğü başörtüsüne yönelik olarak, son "andıç"la planlı bir program dahilinde yürütüldüğü ortaya çıkan 28 Şubat sürecinde takındığı hasmane tavır ise, mağdur sayısında aşırı bir artışa, yasağın kapsamında da köklü bir genişlemeye neden olmuştur.

Çocuk kreşlerinden İHL'lere, öğrencilerden çalışanlara, TBMM Genel Kurul salonundan asker ve üniversite lojmanlarına, sürücü kurslarından özel dershanelere, sınavlardan başörtülü gazetecilere kadar yayılan başörtüsü yasağının sınır tanımadığı/tanımayacağı, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşanan son olayla bir kez daha ispatlanmıştır.

Yasadışı bir örgütün üyesi olmak suçlamasıyla Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Fatma Gülsüm ve Ganimet Bulut adlı bayanlar, yakınları ve avukatları aracılığıyla MAZLUMDER'e yaptıkları başvuruda, Diyarbakır 2 Nolu DGM'deki duruşmalarına başörtülü oldukları gerekçesiyle, jandarmalar tarafından götürülmediklerini belirtmişlerdir.

10 Ekim 2000 tarihindeki duruşmaya, jandarma, istenileni yerine getiren tutuklu İnci Yılmaz adlı bayanı götürürken, sözkonusu tutukluları götürmediği gibi gerçekdışı bir tutanak düzenleyerek mahkeme heyetine, "tutukluların her hangi bir mazeret belirtmeksizin duruşmaya çıkmak istemediklerini" bildirmişlerdir. Bu "mazeret"se, komplodan habersiz mahkeme heyetince kayda geçirilmiştir.

Bu uygulama, tutuklu haklarının açıkça ihlalidir; savunma hakkının ortadan kaldırılmasıdır. Sorumlulardan derhal hesap sorulmalıdır. Cezaevlerindeki varlığı önemli bir tartışma konusu olan jandarmanın bu suçu işlemesi, cezaevi yönetimi ve ilgili savcının kabahatini örtemeye yetmemektedir. Cezaevlerinde dış güvenliği sağlamaktan sorumlu jandarmanın, mahkemeye götürülmeleri karşılığında tutukluları kişisel bir tercihe zorlaması ve sahte tutanak düzenlemesiyse, en başta adli mekanizmaya yönelik bir lekedir.

Aynı cezaevinde, geçtiğimiz Mayıs ayında bazı bayanların başörtülü oldukları gerekçesiyle tutuklu yakınlarıyla görüştürülmemelerini de dikkate alacak olursak, keyfiyetin sınır tanımadığı bir kez daha tespit edilmiş olunmaktadır.

Cezaevlerine koyduğu insanların yaşamlarını, birtakım nedenler öne sürerek garanti edemeyen yönetim, o insanların kişisel kimliklerini koruyarak yargılanma haklarını kullanmalarını sağlamaktan da aciz mi bilemiyoruz. Bu konuda duyarlı davranarak, sorumlu kişiler hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını sağlayacağınıza inanıyoruz."

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2000-07-11
Okunma Sayısı : 2795
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4822134