İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Emniyet Genel Müdürlüğü personeli ve aileleriyle Şişli'de bir oteldeki kahvaltı buluşmasında sarf ettiği "Ne zaman PKK'nın avukatları içeri tıkılır o zaman Türkiye'de PKK diye göreceksiniz bir şey kalmaz. Hedef onlardır“ şeklindeki sözleri, avukatlık mesleğini zan altında bırakmakta ve temel insan haklarından olan savunma hakkını açıkça ihlal etmektedir.
Avukatlık, Anayasa ve Avukatlık Kanunu gereği bir kamu görevi olup, avukatlar da ulusal ve uluslararası insan hakları metinlerince güvence altına alınmış bulunan savunma hakkının temsilcisi konumundadırlar. Avukatların savunmasını üstlendiği kişiler ile özdeşleştirilmesi veya işlendiği iddia olunan suç ile ilişkilendirilmesi kanunen yasaklanmıştır.
Her meslek grubunda olduğu gibi bir avukatın da görevini yaparken görev sınırlarının dışına çıkması ve suç teşkil eden eylemlerde bulunması olasıdır. Böyle durumlarda kanunun gerektirdiği hukuki ve cezai takibat ve yaptırım avukata da uygulanır. Ancak hiçbir avukat sırf üstendiği savunma görevi nedeniyle zan altında bırakılamaz, müvekkilleriyle özdeşleştirilemez. Aksi bir durum savunma hakkı ihlalleri yaşanmasına sebep olabileceği gibi, son dönemlerde bazı örnekleri görüldüğü üzere avukatların ölümle sonuçlanan saldırılara uğramalarına yol açabilmektedir.
Sorumluluk makamındaki kişilerin savunma hakkının kullanılmasını engelleyen her türlü hukuk dışı tutum ve davranışla mücadele etmesi gerekirken, tam tersi bir tutumla toplumda nefret oluşturacak ve emrindeki emniyet personelini cesaretlendirecek mahiyette sözler sarfetmesi kabul edilemez.
MAZLUMDER olarak:
- İçişleri Bakanı’nın, kendisi gibi kamu görevi ifa eden ve savunma hakkının temsilcisi konumunda olan avukatlara dönük sözlerinin savunma hakkını ihlal ettiğini bildirir,
- İlgilileri bu hususta sorumlu davranmaya davet ederiz.
@tcbestepe
@TC_icisleri