28 Şubat 1997 tarihinde gerçekleştirilen postmodern darbenin üzerinden uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen, o dönemin hukuksuz yargılamaları sonucu ceza almış kimi mağdurlar halen cezaevinde bulunmaktadır. Bu mağdurlar yönünden 28 Şubat halen devam etmektedir.
MAZLUMDER Cezaevi Komisyonu, 28 Şubat’ın devam eden mağduriyetleri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi ve yeni 28 Şubat’lar yaşanmaması adına mağdur ailelerinin katılımıyla bir basın açıklaması düzenlemiştir. Okunan metin şöyledir:
Cezaevlerindeki mahpuslar için 28 Şubat devam etmektedir!
28 Şubat’ın tüm etkileri silinmelidir!
Sivas Davası Mahpusları Yeniden Adil Yargılanmalıdır!
Bugün, askeri hegemonyanın sivil özel alana en çok tahakküm ettiği ve siyasi - sosyal – idari ve yargısal bütün aktörleri etkileyerek izlerini tüm topluma yaydığı 28 Şubat darbe sürecinin üzerinden çeyrek asır geçmiştir. Teşebbüs olarak kalmayıp gerçekleşmiş ve milyonlarca insanı etkilemiş bir suç olarak tarihteki yerini almıştır.
Darbenin 26. Yılı olan bugün, aktörlerin büyük kısmından hesap sorulmadığı gibi bazıları ödüllendirilmiştir. Öte yandan, halen cezaevlerinde tutulan mahpuslar ve aileleri başta olmak üzere birçok kişi için mağduriyetler tam olarak giderilmediği gibi darbe kalıntısı bazı yasa ve uygulamalar, gelenekleşerek daha güçlü formlarda varlığını devam ettirmektedir.
Ordu, yargı, YÖK ve üniversiteler ile bazı basın kuruluşları, siyasi çevreler, partiler, büyük sermeye, sendikalar ve sivil (!) toplum kuruluşlarının elbirliği ile gerçekleştirdiği 28 Şubat, hakkıyla hesap sorulmamış bir darbe olarak geçmişimizi ve geleceğimizi kirletmeye devam etmektedir.
28 Şubat darbesinin geride bıraktığı yargı pratikleri ile insanlar din, vicdan ve ibadet özgürlüğü kapsamında kalan faaliyetlerle bugün de suçlanarak yargı önüne çıkarılmakta, bu yönüyle 28 Şubat etkilerini hala devam ettirmektedir.
Darbe sürecinde dönemin hükümeti düşürülmüş, milyonlarca insan fişlenmiş, basın üzerinden darbe ve darbeciler aklanarak darbe hukuku ve mantığı topluma dayatılmış; Genelkurmayda düzenlenen brifinglere katılan yüksek yargıçlar darbe düzenine itaatlerini ayakta alkışlarla sunmuş, yargıçlar bu itaatlerini ‘brifingli yargı kararları’ diye isimlendirdiğimiz mahkûmiyet kararlarına yansıtmış; 28 Şubat yargılamaları diyebileceğimiz ve etkilerini her gün adliyelerde yapılan yargılamalarda görebildiğimiz bir yargı pratiği oluşturulmuş; siyaset dünyasının, sendikaların ve sivil toplumun bazı önemli aktörleri darbe düzenine selam durarak verilen rolü icra etmiş; Başörtülü öğrenciler darbecilerin şiddetine maruz kalarak okul kapılarından içeri alınmamış, "ikna odalarında" baskıya uğramış, başörtülü kamu görevlileri kovuşturma geçirip adli ve idari cezalara muhatap kılınmış, sürgün edilmiş, mesleklerinden atılmış; dindar askerler ve bazı kamu görevlileri eşlerinin başörtüsü ya da dini vecibelerine olan bağlılıkları sebebiyle ordudan atılmış; devlet tam bir gardiyan havasına bürünmüştür.
Yine özellikle kamudan atılan ya da üniversitelerden uzaklaştırılan bazı kamu görevlileri ve öğrencilerin hakları tam olarak iade edilmemekte, hakları iade edilenlerin ise kaybedilen yılları göz ardı edilerek hayata 15-20 yıl geriden başlamaları istenmekte, KPSS gibi sınavlara yönlendirilerek yeni mezun öğrencilerle yarışmaları beklenmektedir.
Bir kısmı çözülmüş olsa da birçok alanda sıkıntılar ve mağduriyetler devam etmektedir. Özellikle halen cezaevlerinde tutulan 28 Şubat mahpusları ve onların aileleri yönünden 28 Şubat bütün yakıcılığıyla sürmektedir. Ortalama 25-30 yılını cezaevlerinde geçiren bu insanların bir kısmı bütün bir gençlik çağını bir kısmı bütün bir yaşlılık devrini cezaevlerinde geçirmiş bulunmaktadır.
Dönemin etkisi altında gerçekleşen Sivas olayları gibi “engellenmeyen” tahriklere dayalı ve insanların canlarına mal olan elim provokatif olaylar halen aydınlatılmadığı gibi, yapılan “brifingli” yargılamalar sonucunda gerçek failler cezalandırılmamıştır. Sivas davası hem soruşturma hem kovuşturma hem de temyiz aşamasında olayı aydınlatmak ve maddi gerçeği ortaya çıkarmak yerine, gerçek faillerin ortaya çıkmasını engelleyici yargı işlemleriyle yürütülmüş olup, olayın üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen adil yargılama hakkından mahrum bırakılmış mahpuslar cezaevlerinde ölümü beklemeye mahkûm edilmiştir. Sivas davası mahpusları, 28 Şubat döneminin medya anlayışının heyulası ve brifingli yargısı ile haklarında verilen kararlardan mağdur olarak cezaevlerindedir.
29 yıl önce gerçekleştirilen Sivas olaylarında katliama uğrayarak yaşam hakları ellerinden alınan mağdurları anıyor, ailelerinin acılarını paylaşıyoruz. Diğer yandan uğranılan mağduriyetlerin görünen failleri yanında, asıl zalimlerin ve buna emri veren kirli azmettiricilerin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Sivas davasında asıl fail olmayıp, intikam mantığıyla yürütülen hukuksuz yargılamalar neticesinde adil yargılanmayan ve halen cezaevlerinde tutulan Sivas davası mağduru mazlumların da yeniden yargılanmalarını, masumların serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
MAZLUMDER Cezaevi Komisyonu olarak, tam anlamıyla yüzleşilmeyen ve hakkıyla hesap sorulmayan her darbenin bir sonraki darbe ya da girişimlerin tetikleyicisi olduğu gerçeğini hatırlatarak;
- Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını bekliyoruz.
- 28 Şubat sürecinde oluşturulan istihbari kayıtların bugün dahi insanların önüne engel olarak çıktığı gerçeğinden hareketle devletin kirli ve manipüle edilmiş hafızasının temizlenmesi gerektiğini vurguluyoruz.
- Kıyıda köşede kalmış, sesini duyuramamış insanların mağduriyetlerinin ortaya çıkarılıp çözülmesini sağlayacak bir yüzleşme ve hesaplaşma mekanizmasının kurulması gerekliliğini hatırlatıyoruz.
- Hakların parça parça ya da yüzeysel olarak değil tam anlamıyla iade edilmesini, maddi manevi zararların tazmin edilmesini bekliyoruz.
- Doksanlı yılların aydınlatılmayan ortamında gerçekleşmiş Sivas katliamı gibi acı olaylara ilişkin 28 Şubat sürecinde yürütülen adil olmayan yargılamaların yarattığı mağduriyetlerin en somut şekilde giderilmesini talep ediyoruz.
- 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını talep ediyoruz.
- 28 Şubat kararları ile cezaevlerinde tutulan mahpuslar için hala devam ettiğini hatırlatıyor ve halen cezaevlerinde tutulan 28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
BASIN AÇIKLAMASININ VİDEOSUNA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ