ÇORUM İLİ BAYAT İLÇESİ KURUÇAY KÖYÜ İNCELEME RAPORU-Ankara,Şubat 1998

Ankara, 23 Şubat 1998

MAZLUMDER

ÇORUM İLİ BAYAT İLÇESİ KURUÇAY KÖYÜ

İNCELEME RAPORU

30 Ocak 1998 günü Çorum ili Bayat ilçesine bağlı Kuruçay köyünde meydana gelen ve iki Jandarma eri ile Kuruçay köylülerinden aynı aileden ikisi kadın 5 kişinin ölümü ile sonuçlanan olaylara ilişkin olarak basın organlarında birtakım iddiaların yer alması üzerine, MAZLUMDER Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu Başkanlığında oluţturulan MAZLUMDER İnceleme Heyeti, 18 Şubat 1998 günü Bayat ilçesine ve Kuruçay köyüne giderek incelemelerde bulunmuştur.

Birtakım basın organlarında, bir çatışmanın çıkmadığı ve Jandarmanın yaptığı işin düpedüz bir infaz olduğu yolunda birtakım iddialar dile getirilmiştir. Bunun üzerine MAZLUMDER, bir İnceleme Heyeti oluşturarak konu hakkında ilgililerden ayrıntılı bilgiler almayı ve bir rapor hazırlayarak, yetkililere ve kamuoyuna ulaştırmayı gerekli bulmuştur. Önce Bayat ilçesindeki sivil ve askeri yetkililerle görüşen MAZLUMDER İnceleme Heyeti, daha sonra olayın yaşandığı Kuruçay Köyüne giderek köylülerle ve ölenlerin yakın akrabaları ile görüşmüştür. Tarafların iddialarından ve kendi gözlemlerinden hareketle incelemelerini sürdüren MAZLUMDER İnceleme Heyeti, gözlemlerini, ulaştığı tesbitleri ve vardığı sonuçları içeren bu İnceleme Raporu'nu hazırlamıştır.

Olayın Meydana Geldiği Yer: Kuruçay Köyü

Kuruçay köyü, Bayat ilçesine bağlı ve yaklaşık 250 haneden oluşan bir yerleşim birimidir. Köy halkı, belli başlı üç veya dört aileden oluşmaktadır. Bu ailelerden bir tanesi de, olayda fertlerini kaybeden Durak ailesidir. Resmi yetkililerin iddialarına göre Kuruçay köylüleri, çevre insanlarca pek sevilmedikleri gibi kendi aralarında da sürekli kavga etmektedirler. 1994 yılı muhtarlık seçimlerinden bu yana Durak ailesiyle Maraz ailesi arasında kan davası bulunmaktadır. 1994 yılında yaşanan ölümlü olaylar sonrası Maraz ailesinin bazı üyeleri, daha fazla kanın akmasını önlemek için köyü terkederken, Durak ailesinin olaya karışan üyeleri de hapse konulmuştur. Bunların bir kısmı zamanla hapisten çıkarken -son olayda ölen Mehmet Durak bunlardan birisidir-, bir kısmı hala cezaevinde bulunmaktadır. O tarihte yaşanan gerginliğin büyümesini önlemek amacıyla köyde kurulan Geçici Asayiş Karakolu'nun günlük birçok ihtiyacının, başta bu olayda ölen Mehmet Durak olmak üzere köylüler tarafından karţılandığı ve köy halkı ile Jandarma arasında herhangi bir gerginliğin bulunmadığı köy sakinlerince ifade edilmiştir.

YAPILAN TESBİTLER / İDDİALAR

1. Yetkililerin ifade ettiklerine göre olay, 1994 yılında yapılan muhtarlık seçimleri ile ilgili olarak meydana gelen ve iki aile arasında kan davasına dönüşen olaylara kadar uzanmaktadır. 1994'de Durak ailesi, Maraz ailesinden 4 kişiyi öldürmüş ve Maraz ailesi, buna karşılık vermediği gibi, bazı fertleri, olayların büyümesini önlemek amacıyla köyü terketmişlerdir. Ancak Durak ailesinin erkek-kadın tüm bireyleri silahlanarak geceli gündüzlü nöbet tutmaya başlamış ve bunun üzerine köye bir Geçici Asayiţ Karakolu kurulmuţtur.

2. Yine yetkililerin ifadelerine göre, zaman zaman köyde yol denetimleri yapılmaktadır ve 30 Ocak günü de aynı şekilde yol denetimi yapılmıştır. Bu sırada Abdurrahman Yayvan'a ait 19 PA 260 plakalı araçla gelen Memiş Yayvan, jandarmanın dur ihtarına uymamıştır. Bunun üzerine Jandarma Uzman Çavuş İlhan Cinoğlu, Memiş Yayvan'ın üzerinde silah bulunduğunu görmüş ve bu yüzden kaçtığını düşünerek takip etmiş ve akrabası Mehmet Durak'ın evinde saklandığını belirlemiştir. Memiş Yayvan'ı teslim almak üzere, olayda yaşamlarını yitiren Jandarma Onbaşı Ahmet Şanlı ve J.Onb.Erkin Güler'i de yanına alarak, Jandarmaya ait Renault 12 TSW araçla Mehmet Durak'ın evine intikal etmiştir. Araç şoforu jandarma eri ile birlikte toplam 4 kişilik Jandarma Timi'ne Mehmet Durak ve ailesi karşı koymuş ve evdeki gençlerden birisinin hemen silahını çekip bir jandarma erini öldürmesiyle çatışma başlamış ve iki jandarma erinin yanısıra Mehmet Durak(43), Ali Durak(18), Barak Durak(14) da ölmüştür. Bu sırada Jandarmaya açtıkları çapraz ateş dolayısıyla Mehmet Durak'ın eşi Satı Durak(39) ve kardeşinin eşi Serpil Durak(20) ise birbirlerini öldürmüşlerdir. Çatışma sırasında J.Uzm.Çvş. İlhan Cinoğlu ile evde bulunanlardan Mehmet Durak'ın oğlu Ahmet Durak(18) ve kardeşi Satılmış Durak(25) da yaralanmışlardır. Yaralılar ve cenazeler Bayat Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştır. Bu arada Jandarma aracı da isabet eden mermilerden ötürü delik deşik olmuş bulunmaktadır. Silah seslerinin kesilmesi üzerine eve giren güvenlik görevlileri, evde bir tabanca ile bir pompalı tüfek bulmuşlar; yapılan tüm aramalara rağmen, evde olduğu varsayılan Memiş Yayvan ise yakalanamamıştır.

3. Olayla ilgili olarak, 31 Ocak 1998 Cumartesi günü Çorum Valiliği'nden yapılan açıklama şu şekildedir: "30 Ocak 1998 günü akşam saatlerinde, Bayat İlçesi Kuruçay Köyünde, geçmişten beri gelen bir kan davası nedeniyle bitişikte bulunan Çamlıgüney Köyünde oluşturulan geçici asayiş karakolu civarında yol araması yapan güvenlik güçlerinin dur ihtarına uymayan 19 PA 260 plaka sayılı aracın, Abdurrahman Yayvan'a ait olduğunun anlaşılması üzerine şahıs bulunmuş ve 'dur' ihtarına uymayanın kardeşi Memiş Yayvan olduğu belirlenmiş, davası olan Mehmet Durak'ın evine gittiği ifade edilmiştir.

Bu bilginin değerlendirilmesi üzerine Uzman Çavuş İlhan Cinoğlu komutasındaki 4 kişilik devriye aracı, saat 23:30 sularında Kuruçay Köyü Ebembağı Mahallesinde mukim Mehmet Durak'ın evine gitmiştir. Mehmet Durak ve aile çevresinin, güvenlik güçlerine mukavemet etmesiyle çıkan kavganın silahlı müsademeye dönüşmesi sonucu;

Güvenlik güçlerinden J.Onbaşı Ahmet Şanlı ve J.Onbaşı Erkin Güler şehit olmuş, J.Uzman Çavuş İlhan Cinoğlu, ağır yaralı olarak Çorum Devlet Hastanesi'ne sevk edilmiştir.

Mehmet Durak'ın hane halkından ise;

Mehmet Durak (Osman oğlu), Ali Durak (Mustafa oğlu), Barak Durak (Mustafa oğlu), Satı Durak (Mehmet kızı), Serpil Durak (Sadık kızı) ölmüşlerdir.

Olayda bir tabanca ve bir pompalı tüfek elegeçirilmiştir. Bayat Cumhuriyet Başsavcılığı'nca olaya aynı gece el konulmuş ve tüm cenazeler Bayat Devlet Hastanesi'ne nakledilerek otopsileri yapılmıştır.

Olayın yasal gereği, yetkili ve bağımsız yargı organlarınca yerine getirilecektir. Bu müessif olay nedeniyle tüm halkımıza geçmiş olsun demek, şehitlerimize ve ölen vatandaşlarımıza rahmet, ailelerine başsağlığı dilemek durumunda bulunmak hepimizi üzmektedir." Bayat ilçesinde görüţlerine baţvurulan yetkililerin verdiği bilgiler de, Valilik tarafından yapılan açıklama doğrultusundadır.

4. Yetkililer, ev halkının önce ateş ettiğini ileri sürmüşlerse de, yerel basının olayla ilgili haberleri, bu sorunun savcılıkça araştırıldığı ve henüz açıklığa kavuşturulamadığı yolundadır. Daha sonraki günlerde olayla ilgili olarak Mustafa Durak'ın Ankara Sincan'da, Yusuf Durak'ın da Bayat ilçesinde yakalandığı, aranan Memiş Yayvan'ın ise Bayat'ın Tepekutuğun Köyünde Jandarmaya teslim olduğu ve yaralı Ahmet Durak'la birlikte toplam 4 kişinin tutuklandığı öğrenilmiştir.

5. Yine Bayat'taki yetkililerden alınan bilgilere göre, yaralanan J.Uzm.Çvş.İlhan Cinoğlu, kendisini arabaya atmış ve bunun üzerine arabaya yoğun ateş edilmiştir. Daha sonra Uzm.Çvş.Cinoğlu, yakınında bulunan bir çukura atlamış ve Durak ailesinin fertleri, öldüğünü sanarak ateşi kesmişlerdir. Bu sırada araç şoforu er ise, kaçarak karakola durumu bildirmiş ve yardım istemiştir.

6. Bu görüşmeler sonunda ilçedeki yetkililer, Kuruçay köyünün çok tehlikeli olduğunu ve heyetin kesinlikle köye gitmemesini, başlarına her türlü olayın gelebileceğini ifade etmişlerdir. Kuruçay köyünden bazı kişilerle ilçe merkezinde görüşen heyetimiz, köye gitmeye karar vermiş ve akşam saatlerinde Kuruçay köyüne gidilmiştir.

7. Köyde görüţülen vatandaţlarýmızdan olay hakkında alınan bilgilere ve köy halkının iddialarına göre, yetkililerin ileri sürdüğü gibi zaman zaman yol araması yapılmamaktadır. Hatta köyün yaşlıları, böyle bir denetimle ilk kez karşılaştıklarını ve söz konusu denetimin saat 15:30'da yapıldığını söylemişlerdir. Dur ihtarına uymadığı ifade edilen Memiş Yayvan'ın neden hemen değil de, yaklaşık 8 saat sonra gece yarısı 23:30'da aranmaya başlandığını anlayamadıklarını vurgulamışlardır. Yine köylülerin belirttiklerine göre durmayan araç Abdurrahman Yayvan'a aittir ve Abdurrahman Yayvan ile Memiş Yayvan'ın evleri, geçici asayiş karakoluna oldukça yakın bir yerde bulunmaktadır.

8. Memiş Yayvan'ın hem durmadığını hem de üzerinde silah gördüklerini ileri süren Jandarma görevlilerinin inandırıcı olmaktan uzak olduğunu beyan eden köy halkı, jandarmanın böyle bir köyde hangi aracın kime ait olduğunu kesinlikle bildiğini ve dolayısıyla araç sahibini tesbit için zaman ayırmalarına gerek olmadığını vurgulamışlardır.

9. Kuruçay köyünde görüţülen köylüler, yol denetiminden kaçtýğı iddia edilen Memiş Yayvan'ın, otomobili, karakola ikiyüz metre uzaklıkta olan kardeşi Abdurrahman Yayvan'ın evinin önüne park ettiğini ve aracı rahatlıkla görebilen jandarmanın, hemen giderek yol kontrolünden kaçmak ve silah bulundurmakla suçladıkları Memiş Yayvan'ı gözaltına almak yerine, gece yarısını beklemesinin nedenini anlayamadıklarını söylemişlerdir.

10. Köy halkı, geceleyin saat 23:00 sularında jandarmanın, önce Abdurrahman Yayvan'ın evine gelerek, giyinip karakola gelmesini istediklerini ve Abdurrahman Yayvan'ın giyinerek olaya neden olan aracıyla karakola gittiğini ve karakolda bir hayli dövüldüğünü ve hakarete uğradığını ileri sürmüşlerdir. Yine köylülerin iddialarına göre, köy halkında 60 yaşındaki Döndü Çubukçu'nun zehirlenerek ölmesi olayıyla ilgili olarak köye gelmiş bulunan sivil giyimli 3 kişiden biri olan Emrullah isimli Astsubay'ın, Abdurrahman'ı 2 jandarma erinin gözetiminde bıraktığını ve kımıldaması halinde öldürmelerini emrettiğini ve bu talimatının ardından da karakoldan çıktığını iddia etmişlerdir. Bundan yaklaşık 15 dakika sonra da 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın meydana geldiğini ifade eden köy halkı, Salih Maraz isimli kişinin Abdurrahman Yayvan'ı gözaltında görmüş olması yüzünden Abdurrahman'ın öldürülmekten kurtulduğunu ileri sürmüşlerdir. Köylüler, sivil giyimli diğer 2 kişiyi ise tanımadıklarını belirtmişlerdir.

11. Karakoldan çıkan jandarmaların bir kısmının Mehmet Durak'ın evine, bir kısmının da köy kahvesine gittiğini ifade eden köy halkı, Mehmet Durak'ın evinde çatışmanın nasıl ve kim tarafından başlatıldığına ilişkin bir bilgilerinin olmadığını söylemişlerdir. Olay sırasında Mehmet Durak'ın Memiş Yayvan'ın evde olmadığını ve ancak mahkemeden alınacak bir arama kararı ile evini aratacağını söylediği, Uzman Çavuş'un arama kararı olmadan da evini arayabileceğini söylediği ileri sürülmüştür.Olay sonrasında, karakolun önünde bekleyen Abdurrahman Yayvan'a ait araçla, yaralı Jandarma Uzman Çavuş'un ve yaralı köylülerin değil de, ölen jandarmaların cenazelerinin Bayat'a götürüldüğünü ve aracın getirilip Mehmet Durak'ın evinin önüne parkedildiğini ileri süren köylüler, yaralı Satı Durak ile Barat Durak'ın 1 saat sonra kan kaybından öldüklerini ve sabaha kadar köyde bekletildiklerini ve küspelikteki Uzman Çavuş'un ve yaralı Ahmet Durak'ın köy halkından İsa Sargın tarafından Bayat'a hastaneye götürüldüğünü belirtmişlerdir.

12. Olay sırasında Ali Durak'ın elindeki silahı alan bir jandarmanın, Ali Durak'ın kolunu bileğinden kırdığını ve iki kişiyi bu "otomatik sekizli" ile öldürdüğünü ve Emrullah Astsubay'ın, yoğun çatışma izlenimi verebilmek amacıyla, jandarmaya ait aracı kurşunlayarak delik deşik ettiğini ve buna da Durak ailesinden bir kadının engel olmak istediğini iddia etmişlerdir. Ali Durak'ın annesinin de aynı hususu dile getirdiğini belirten köylüler, Mehmet Durak'ın arabasında ve evinde pekçok kurşun izi olduğunu ve jandarmaya ait araçta, Mehmet Durak'ın evinde ve uzman çavuşun atladığı küspelik çukurunda çok sayıda Kaleşnikof kovanı bulduklarını ifade etmişler ve bu silahın sadece jandarmanın elinde olduğunu eklemişlerdir.

13. Kuruçay köylüleri, araç şoforu jandarma erinin, Mehmet Durak'ın evinin tüm ışıklarının sönmüş olduğunu, ev halkını kendilerinin uyandırdığını söylediğini ifade ile, ölenlerin pijamalı ve gecelikli olduklarını gördüklerini ve araç şoforunun ifadelerinin doğru olduğunu belirtmişlerdir.

14. Bu vahim olayın nedeni olarak ne düşündükleri yolundaki sorularımıza karşılık köy halkından görüşülenler, Jandarma ile ilişkilerinin oldukça iyi olduğunu, jandarmanın yoğurt, süt, yumurta ve benzeri ihtiyaçlarının köylüler tarafından gönüllü olarak karşılandığını ve bu konuda Mehmet Durak'ın evinin de jandarmaya en çok hizmet veren evlerden biri olduğunu, hatta gece geldiklerinde ev halkının jandarmaların yoğurt için geldiklerini sandıklarını ifade ederek, 10-15 gün önce gelen Uzman Çavuş'un hasım tarafla iyi ilişkiler içinde olma ihtimalini düşündüklerini ancak bu konuda kesin bilgilerinin olmadığını söylemişlerdir.

VARILAN SONUÇLAR

1. Olayın herhangi bir siyasi/ideolojik yönünün bulunmadığı, tamamen bir asayiş sorunu olduğu anlaşılmıştır.

2. Yetkililerin, sıradan bir asayış denetimi ve bir kişinin aranması olayının nasıl olup da 7 kişinin ölümüyle sonuçlandığına yönelik sorularımıza verdikleri yanıtlar, tatmin edici olmaktan uzak bulunmuştur.

3. Saat 15:30'da yapılan dur ihtarına uymayan Memiş Yayvan'ın neden hemen değil de 8 saat sonra aranmasına başlandığı sorusunun cevaplandırılması gerekmektedir.

4. Memiş Yayvan'ın dayısı Mehmet Durak'a ait evde saklandığına ilişkin bilginin kimden alındığı ve arama kararı olmadan evin, Mehmet Durak'ın talebi doğrultusunda neden kuşatılarak arama kararının beklenmediği ve evin zorla aranmak istediği hususunun araştırılması icap etmektedir. Nitekim olay sonucu yapılan aramalarda, Memiş Yayvan'ın sanıldığı gibi Mehmet Durak'a ait evde olmadığı görülmüştür.

5. Yetkililer, Memiş Yayvan'ın üzerinde nasıl bir silah görüldüğü yolundaki sorumuza cevap verememişlerdir. Dolayısıyla Memiş Yayvan'ın gerçekten üzerinde silah bulunduğu için mi, yoksa dur ihtarına uymadığı için mi arandığı kesinlik kazanmamıştır.

6. Abdurrahman Yayvan'ın karakolda dövülüp hakarete uğradığı ve bir astsubay tarafından kımıldaması halinde öldürülmesi yolunda emir verip vermediğinin araştırılması gerekmektedir. Çünkü köy halkında, gözaltında tutulduğunun Salih Maraz tarafından görülmemiş olması halinde, onun da öldürüleceği yolundaki kanaati bulunmaktadır ve daha büyük güvensizliklere yol açabilecek bu kuşku ya da vehmin giderilmesi önem taşımaktadır.

7. Olayın seyrinden Uzman Çavuş'un deneyim ve birikim düzeyinin sorgulanması ve bu olaydan gerekli derslerin çıkarılması gerektiği açıktır. Güvenlik görevlilerinin köy halkı hakkında çok olumsuz düşüncelerini, yaşanan bu olaya bağlamanın daha uygun olacağı düşünülmektedir. Ancak Jandarma görevlilerinin genel olarak Kuruçay köy halkı, özel olarak da Mehmet Durak hakkında söylediklerinin doğru kabul edilmesi halinde, Uzman Çavuş'un büyük ölçüde tedbirsiz davrandığı ve hem komutası altındaki arkadaşlarının hayatlarını tehlikeye attığı, hem de 5 köylünün ölümüne neden olduğu ortaya çıkmaktadır. Heyetimize köy halkı hakkında açıklanan görüşlerin doğru olmaması halinde ise, yerel görevliler ile köy halkı arasındaki güven bunalımının sona erdirilmesi yolunda çaba harcanması gereği ortaya çıkmaktadır. İl Jandarma Alay Komutanı'nın olaydan sonra köye yaptığı ziyaret ve köylülere yönelik konuşmaları ve tavırları, halk ile jandarma arasındaki ilişkilerin bir güven bunalımına dönüşmemesi doğrultusunda çok faydalı olduğu görülmüştür.

8. Olayla ilgili alınan bilgiler ve henüz Savcılık Soruşturmasının sürüyor olması, olayda herhangi bir kasıt olup olmadığı konusunda kesin bir hükme varmaya imkan vermemektedir. Ancak adli soruşturmaya ek olarak, İl Jandarma Alay Komutanlığı'nın ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın da bir soruşturma yaptığı düşünülmektedir. Bu çalışmalara katkı sağlamak ve olayın bazı yönlerinin kimilerince örtülmesini ya da bazı görevlilerin haksız yere suçlanmalarını engellemek gibi amaçlarla olay yerine gidilmiş ve bu rapor hazırlanmıştır.

9. Durak ailesinin olayı yakından izleyen ve geniş bilgisi olduğu söylenen fertleriyle görüşmesine Ankara'daki avukatları, anlaşılmaz bir biçimde engel olmuştur. Bu görüşmeler de yapılabilseydi, belki karanlıkta kalan bazı noktaların biraz daha aydınlatılabileceği düşünülmektedir.

10. MAZLUMDER, Çorum il ve Bayat ilçesi yetkililerine geçmiş olsun diyerek, olayda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dilemekte ve sürdürülen soruşturmaların en doğru ve adil bir biçimde sonuçlanmasını ve böylesine müessif olayların bir daha yaşanmamasını ummaktadır.

Ankara, 23 Şubat 1998

Sayın Haber Müdürü

30 Ocak 1998 günü Çorum'un Bayat ilçesine bağlı Kuruçay köyünde Jandarma ile köyden bir aile arasında çıkan olayda 2 jandarma eri ile ikisi kadın 5 köylü yaşamını yitirmiştir.

Konu ile ilgili olarak basın organlarında çıkan haberlerde çeşitli iddialar dile getirilmiştir. Bunun üzerine MAZLUMDER tarafından oluşturulan bir İnceleme Heyeti, 18 Şubat 1998 günü Bayat ilçesine ve Kuruçay köyüne giderek yetkililerle ve köy halkı ile görüţmelerde ve olay yerinde incelemelerde bulunmuţtur.

Olayla ilgili hazırlanan ve ilgili kuruluşlara gönderilecek olan İnceleme Raporu, bugün yapılacak bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklanacaktır.

İlgilerinizi bekler, başarılar dileriz.

Saygılarımızla

YAYIN BİLGİLERİKategori Adı Yurt İçi RaporlarTarih 1998-12-23
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4643506