16.04.2008/Habervaktim
Paşaların Canını Sıkacak Çağrı
YARGININ GERÇEK ADALETLE İMTİHANI
Gelişmeleri
"Yargının gerçek adaletle imtihan" olarak nitelendiren MAZLUMDER Genel
Başkanı ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye'de yargının yıllardır şaibe
altında bulunduğunu belirterek, vatandaşların genel bir güvensizliğine
yol açan hadiselerin de yargının işleyişinden kaynaklandığını kaydetti.
Haftalık yazısını yargının Türkiye'deki işleyişine, darbe günlüklerine,
emekli paşaların, gerçekler ortaya çıkmasına rağmen suskun kalmasına
ayıran MAZLUMDER Genel Başkanı Gergerlioğlu, insanlarımızı yargıya
karşı güvensizliğe iten gerçeği şöyle özetledi:
BAŞSAVCILARIN BAŞINA GELENLER
"Yıllarca
süren mahkemeler, zaman aşımından kurtulan işkenceciler, ilk olarak
büyük tepki toplayan fakat sonra küçük cezalarla kurtulan suçlular,
hakimlerin çeşitli güç odaklarından etkilendiklerine dair iddialar
adalet sistemine güveni sarsan iddialar. Maalesef son yıllarda bazı
savcıların başına gelenler ise artık savcıların bile hassas konulara
girmemesine yol açıyor. Darbeci general Kenan Evren hakkında dava açan
savcı Sacit Kayasu'nun ve Şemdinli davasında 'iyi çocuklar' ve hatta
onların 'müşfik babaları' hakkında iddianame hazırlayan savcı Ferhat
Sarıkaya'nın meslekten atılması unutulmayacak örneklerdir. Sarıkaya
şimdi kardeşinin marketinde kasiyerlik yapıyor. Bu hali gören hangi
savcı cesur iddianamelerin altına imzasını atar?"
"HUKUK SİSTEMİ İYİ İŞLEMEZSE KİTLELER ADALETİ KENDİLERİ SAĞLAR"
"Bu
tür kötü örneklerine rağmen yargı bir hukuk devletinin olmazsa olmaz
yapıtaşıdır" diyen Gergerlioğlu, Ekvador'dan bir örnekle konuyu şöyle
tahlil etti: "Ekvador'da hırsızlık yapmak ve bir esnafı öldürmekle
suçlanan 2 kişinin, öfkeli kalabalık tarafından yakılarak öldürüldüğü
geçtiğimiz günlerde basına yansıdı. Bu tüyler ürpertici, insanlık dışı
cezalandırma yöntemi ülkemizden çok uzak yerlerde de olsa bizi, hatta
tüm insanlığı yakından ilgilendirmektedir. önceden de hukuk sisteminin
iyi işletilmediği bazı yerlerde bu tür kitle cezalandırmalarına
rastlanılmıştı. Kitleler cezasız kalan suçluları görünce pratik olarak
yargısız infazlar yapmaya başlamıştı. Hukuk devleti olmanın olmazsa
olmazı, ülkede suçluların güvenlik kuvvetleri tarafından yakalanması ve
bağımsız yargı tarafından cezalandırılmasıdır. Bu olmadığı takdirde,
kamu vicdanı rahatsız olur. Hukuk devletine olan güven sarsılır.
Başıboşluk ve keyfilik egemen olur."
YARGIYA GÜVEN TARTIŞILIYOR
Türkiye'de
de yargı alanında son zamanlarda önemli tartışmaların yaşandığını ve
vatandaşların tümünü ilgilendiren önemli konularda adaletli karar
verilmediği gerekçesiyle somut hukuki delillerle itirazlar yapıldığının
altını çizen Gergerlioğlu, şu örnekleri sıraladı: "Hukuki temel
mesnetlerden yoksun güncel siyasal mülahazalarla dolu iddianameler,
geçmişte yapılan darbeleri öven başsavcılar, 'aldığım kararda
devletimin ideolojisine zarar gelmesin' diye düşünen hakimlerin
çokluğunun ciddi anketlerle ortaya çıkması, adil yargı konusundaki
şüpheleri arttırmaktadır."
YARGIYA İTİMAT BİTİNCE
"Yargıya
itimat bitince, Ekvador'daki olaylar dünyanın her yerinde olabilir"
diyen Gergerlioğlu, bu süreçte karmaşa ve anarşinin baş gösterdiğini
belirterek, "Hukuk devleti adaletin kitleler eliyle acımasızca
dağıtımının yolunu kapatamayacaksa, neye yarayacaktır?" diye sordu.
"AYIŞIĞI" VE "SARIKIZ"CILAR YARGILANMALI
Gergerlioğlu,
anayasal hukuk sistemini değiştirecek bir darbenin önüne geçilmesinin
hayati önem taşıdığını vurgulayarak, bir örnekle konuyu pekiştirdi:
"Filipin mahkemesi 2003 yılında Filipinler Devlet Başkanı Gloria
Macapagal Arroyo'yu devirmek amacıyla darbe girişimini yönetmek
suçundan yargılanan 9 subaydan ikisini 30 yıl, geri kalan sanıkları ise
12'şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Hukukun üstünlüğüne inanıyorsak;
ilk olarak, siyaset alanını yok ederek hukuksuzluk ortamı oluşturacak,
ülkeyi belirsizliğe sürükleyecek eylemlerde bulunan 2003 ve 2004
yılındaki darbe girişimcileri yargılanmalı ve hukuk devletine olan
inancımız tazelenmelidir. Sadece bununla kalmamalı, adil yargılanmanın
ihlal edildiği iddia edilen ve kamu vicdanını sızlatan her konuda
toplumu rahatlatacak girişimlerde bulunulmalıdır."
"BİR AÇIKLAMA YAPACAK KADAR ONURLU OLUN"
Gergerlioğlu,
"Aslında daha büyük görev özden örnek ve Şener Eruygur'a düşüyor" dedi
ve ekledi: "Hala sessizler. Haklarında önemli iddialarda bulunan
gazeteci Alper Görmüş'ün yalan söylediğini beyan etmişlerdi. Alper
görmüş beraat etti. Beraatin ardından hala konuşmuyorlar. Alper Görmüş
yalan söylemediği belgelendiği halde sevinemediğini, zira belgelerin
doğruluğuna dair inceleme taleplerinin mahkeme tarafından görmezlikten
gelinmesine anlam veremediğini belirtiyor. çok az kişinin yapacağı bir
şeyi yaparak beraat ettiği davayı temyize götürmeyi düşünüyor. Bu çok
onurlu bir duruş. Biz, bu duruşu bırakın, darbe hazırlığında
bulundukları iddia edilen generallerden sadece bir açıklama bekliyoruz.
Bu ülkede kimsenin dokunulmaz olmadığını göstermenin tam sırası değil
mi?"
"YARGILANMAYI KENDİNİZ TALEP EDİN"
Gergerlioğlu,
"Yüksek insani erdemleri ispat etmeye çalışan İtalyan sanatçı Pippa
Bacca'nın tecavüz edilerek öldürülmesi" olayının tüm yurtta büyük bir
infial uyandırdığını hatırlatarak, konu ile ilgili şu değerlendirmede
bulundu: "Yakalanan katilin az bir ceza ile kurtulacağı halk arasında
yaygın bir kanı. Yargıyı bu kadar güvenilmez kılan hadiselerin
yaşanmasına yol açanlar, ne kadar büyük bir güvensizliğe yol
açtıklarının farkındalar mı acaba? özden örnek ve Şener Eruygur'a
yargılanmalarını kendilerinin talep etmelerini ve Türkiye'de adil
yargının olduğunu ispat etmeleri çağrısında bulunuyorum."
Engin Kaşdaş-habervaktim
Nokta
Dergisi Genel Yayın Yönetmeninin haklılığının mahkeme kararıyla ortaya
çıkmasına rağmen, suskunluklarını bozmayan emekli paşalar Eruygur ve
Örnek'e en onurlu çağrı: ''Yargılanmanızı kendiniz talep edin''
Türkiye'nin 2003 ve 2004 yıllarında atlattığı iki
darbe planının mimarlarının suskunluğu, konu ile ilgili iddiayı ortaya
atan Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş'ün beraat
etmesine karşın, eşine az rastlanır bir örnek tavır sergileyerek
kazandığı davayı temyize götürmeye karar vermesi, Türkiye'deki hukuk
sisteminin büyük bir imtihandan geçtiğini gözler önüne serdi.
YARGININ GERÇEK ADALETLE İMTİHANI
Gelişmeleri
"Yargının gerçek adaletle imtihan" olarak nitelendiren MAZLUMDER Genel
Başkanı ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye'de yargının yıllardır şaibe
altında bulunduğunu belirterek, vatandaşların genel bir güvensizliğine
yol açan hadiselerin de yargının işleyişinden kaynaklandığını kaydetti.
Haftalık yazısını yargının Türkiye'deki işleyişine, darbe günlüklerine,
emekli paşaların, gerçekler ortaya çıkmasına rağmen suskun kalmasına
ayıran MAZLUMDER Genel Başkanı Gergerlioğlu, insanlarımızı yargıya
karşı güvensizliğe iten gerçeği şöyle özetledi:
BAŞSAVCILARIN BAŞINA GELENLER
"Yıllarca
süren mahkemeler, zaman aşımından kurtulan işkenceciler, ilk olarak
büyük tepki toplayan fakat sonra küçük cezalarla kurtulan suçlular,
hakimlerin çeşitli güç odaklarından etkilendiklerine dair iddialar
adalet sistemine güveni sarsan iddialar. Maalesef son yıllarda bazı
savcıların başına gelenler ise artık savcıların bile hassas konulara
girmemesine yol açıyor. Darbeci general Kenan Evren hakkında dava açan
savcı Sacit Kayasu'nun ve Şemdinli davasında 'iyi çocuklar' ve hatta
onların 'müşfik babaları' hakkında iddianame hazırlayan savcı Ferhat
Sarıkaya'nın meslekten atılması unutulmayacak örneklerdir. Sarıkaya
şimdi kardeşinin marketinde kasiyerlik yapıyor. Bu hali gören hangi
savcı cesur iddianamelerin altına imzasını atar?"
"HUKUK SİSTEMİ İYİ İŞLEMEZSE KİTLELER ADALETİ KENDİLERİ SAĞLAR"
"Bu
tür kötü örneklerine rağmen yargı bir hukuk devletinin olmazsa olmaz
yapıtaşıdır" diyen Gergerlioğlu, Ekvador'dan bir örnekle konuyu şöyle
tahlil etti: "Ekvador'da hırsızlık yapmak ve bir esnafı öldürmekle
suçlanan 2 kişinin, öfkeli kalabalık tarafından yakılarak öldürüldüğü
geçtiğimiz günlerde basına yansıdı. Bu tüyler ürpertici, insanlık dışı
cezalandırma yöntemi ülkemizden çok uzak yerlerde de olsa bizi, hatta
tüm insanlığı yakından ilgilendirmektedir. önceden de hukuk sisteminin
iyi işletilmediği bazı yerlerde bu tür kitle cezalandırmalarına
rastlanılmıştı. Kitleler cezasız kalan suçluları görünce pratik olarak
yargısız infazlar yapmaya başlamıştı. Hukuk devleti olmanın olmazsa
olmazı, ülkede suçluların güvenlik kuvvetleri tarafından yakalanması ve
bağımsız yargı tarafından cezalandırılmasıdır. Bu olmadığı takdirde,
kamu vicdanı rahatsız olur. Hukuk devletine olan güven sarsılır.
Başıboşluk ve keyfilik egemen olur."
YARGIYA GÜVEN TARTIŞILIYOR
Türkiye'de
de yargı alanında son zamanlarda önemli tartışmaların yaşandığını ve
vatandaşların tümünü ilgilendiren önemli konularda adaletli karar
verilmediği gerekçesiyle somut hukuki delillerle itirazlar yapıldığının
altını çizen Gergerlioğlu, şu örnekleri sıraladı: "Hukuki temel
mesnetlerden yoksun güncel siyasal mülahazalarla dolu iddianameler,
geçmişte yapılan darbeleri öven başsavcılar, 'aldığım kararda
devletimin ideolojisine zarar gelmesin' diye düşünen hakimlerin
çokluğunun ciddi anketlerle ortaya çıkması, adil yargı konusundaki
şüpheleri arttırmaktadır."
YARGIYA İTİMAT BİTİNCE
"Yargıya
itimat bitince, Ekvador'daki olaylar dünyanın her yerinde olabilir"
diyen Gergerlioğlu, bu süreçte karmaşa ve anarşinin baş gösterdiğini
belirterek, "Hukuk devleti adaletin kitleler eliyle acımasızca
dağıtımının yolunu kapatamayacaksa, neye yarayacaktır?" diye sordu.
"AYIŞIĞI" VE "SARIKIZ"CILAR YARGILANMALI
Gergerlioğlu,
anayasal hukuk sistemini değiştirecek bir darbenin önüne geçilmesinin
hayati önem taşıdığını vurgulayarak, bir örnekle konuyu pekiştirdi:
"Filipin mahkemesi 2003 yılında Filipinler Devlet Başkanı Gloria
Macapagal Arroyo'yu devirmek amacıyla darbe girişimini yönetmek
suçundan yargılanan 9 subaydan ikisini 30 yıl, geri kalan sanıkları ise
12'şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Hukukun üstünlüğüne inanıyorsak;
ilk olarak, siyaset alanını yok ederek hukuksuzluk ortamı oluşturacak,
ülkeyi belirsizliğe sürükleyecek eylemlerde bulunan 2003 ve 2004
yılındaki darbe girişimcileri yargılanmalı ve hukuk devletine olan
inancımız tazelenmelidir. Sadece bununla kalmamalı, adil yargılanmanın
ihlal edildiği iddia edilen ve kamu vicdanını sızlatan her konuda
toplumu rahatlatacak girişimlerde bulunulmalıdır."
"BİR AÇIKLAMA YAPACAK KADAR ONURLU OLUN"
Gergerlioğlu,
"Aslında daha büyük görev özden örnek ve Şener Eruygur'a düşüyor" dedi
ve ekledi: "Hala sessizler. Haklarında önemli iddialarda bulunan
gazeteci Alper Görmüş'ün yalan söylediğini beyan etmişlerdi. Alper
görmüş beraat etti. Beraatin ardından hala konuşmuyorlar. Alper Görmüş
yalan söylemediği belgelendiği halde sevinemediğini, zira belgelerin
doğruluğuna dair inceleme taleplerinin mahkeme tarafından görmezlikten
gelinmesine anlam veremediğini belirtiyor. çok az kişinin yapacağı bir
şeyi yaparak beraat ettiği davayı temyize götürmeyi düşünüyor. Bu çok
onurlu bir duruş. Biz, bu duruşu bırakın, darbe hazırlığında
bulundukları iddia edilen generallerden sadece bir açıklama bekliyoruz.
Bu ülkede kimsenin dokunulmaz olmadığını göstermenin tam sırası değil
mi?"
"YARGILANMAYI KENDİNİZ TALEP EDİN"
Gergerlioğlu,
"Yüksek insani erdemleri ispat etmeye çalışan İtalyan sanatçı Pippa
Bacca'nın tecavüz edilerek öldürülmesi" olayının tüm yurtta büyük bir
infial uyandırdığını hatırlatarak, konu ile ilgili şu değerlendirmede
bulundu: "Yakalanan katilin az bir ceza ile kurtulacağı halk arasında
yaygın bir kanı. Yargıyı bu kadar güvenilmez kılan hadiselerin
yaşanmasına yol açanlar, ne kadar büyük bir güvensizliğe yol
açtıklarının farkındalar mı acaba? özden örnek ve Şener Eruygur'a
yargılanmalarını kendilerinin talep etmelerini ve Türkiye'de adil
yargının olduğunu ispat etmeleri çağrısında bulunuyorum."
Engin Kaşdaş-habervaktim
FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı
Basında MazlumderTarih
2008-04-17