MAZLUMDER: PKK çocuk katılımcıları geri göndermeli

9 Mayıs 2015, Haber Diyarbakır
MAZLUMDER: PKK çocuk katılımcıları geri göndermeli

MAZLUMDER Diyarbekir Şubesi, PKK'ye çocuk yaşta katılımlara ilişkin kendilerine yapılan başvurular nedeniyle bir açıklama yaptı.

Mazlumder Diyarbekir Şubesi'nin açıklaması şöyle:  

Bilindiği üzere PKK'nin silahlı kanadı HPG, Birleşmiş Milletler’in (BM) çalışmalarını desteklediği, Cenevre Çağrısı adlı sivil toplum kuruluşuyla, 2013 yılında “Çocukların Silahlı Çatışmaların Etkilerinden Korunmasına Dair Taahhütname”yi imzalayarak bir takım yükümlülükler altına girmiştir. HPG imzalanan bu taahhütnameye koyduğu şerh gereği “savaşçı olmayanlar kategorisi” oluşturarak “16-18 yaş arasındaki çocukların sadece bu kategoriye katılmalarını” kabul etmiş ancak 16 yaşından küçük çocukların katılımını hiçbir şekilde kabul etmeyeceğini taahhüt etmiştir.

Ancak Cenevre Cumhuriyet ve Kanton Hükümeti tarafından himaye edilen bu taahhütnamenin zaman zaman ihlal edildiği de tarafımızca gözlemlenmiştir. HPG'nin, bahsettiğimiz taahhüdüne rağmen kurumumuza son bir yıl içinde birçok ailenin, başvuruda bulunarak çocuklarının 16 yaşın altında olduğu halde dağ kadrosuna katıldığını beyan etmelerinden yola çıkarak gerekli duyarlılığı gösterdikleri noktasında kaygılar yaşadığımızı belirtmek isteriz.

Son bir hafta içinde iki ailenin resmî başvurusu ve çocuk katılımlarının olduğu yönündeki başka duyumlarımız ilgili ve sorumlulara bir çağrı yapma ihtiyacını yeniden ortaya çıkarmıştır. Derneğimize başvuran ailelerin çocuklarından 2000 doğumlu Jiyan M. Silvan’dan, ailesinin beyanına göre 13 yaşında olan Suat Ç.’nin de Ankara’daki evinden mektup bırakarak PKK’ye katıldıkları bilgisi edinilmiştir. Ayrıca Jiyan M. isimli çocuğun Çölyak Hastası olduğu doktor raporlarından bilinmektedir.

Bizler MAZLUMDER olarak daha önce de kamuoyuyla paylaşmış olduğumuz HPG/PKK'nin imzalamış olduğu 5 Ekim 2013 tarihli "Çocukların Silahlı Çatışmaların Korunmasına Dair Taahhütname (Cenevre Çağrısı) bünyesinde 18 yaş altındaki çocukların çatışmalarda yer almasını engellemek ve onları çatışmaların etkilerinden korumak ayrıca savaş alanlarından uzak tutulmaları gerektiği yönündeki yükümlülüğü yerine getirmesi çağrımızı yineleyerek ailelerinin iddiası üzerine 16 yaşın altında olan ve örgütün dağ kadrosuna katılan Jiyan M  ile Suat Ç.'nin, eğer bu katılımları vakiyse iadelerinin yetkililer tarafından ailelerinin hassasiyetlerini de gözönünde bulundurarak yerine getirmelerine davet ediyoruz.

Bununla birlikte; HPG'nin dağ kadrosunda bulunan ve yaşları 16'nın altında bulunan diğer çocukların da ailelerine gönderilmelerini ayrıca "16-18 yaş arası gençlerin yeni bir savaşçı olmayanlar kategorisi oluşturacak" şeklinde koyduğu şerhin kaldırılmasını ve son olarak 18 yaşın üstündeki gençlerin de aileleriyle görüşme imkânlarının sağlanması yönünde bir çağrıda bulunuyor ve yetkililerin de bu konuda duyarlılık göstererek çağrımıza müspet bir karşılık vermelerini kamuoyu önünde talep ediyoruz...

Ayrıca Devlet ve Hükümete, çocukların güvenli ve huzurlu bir yaşam ümidini yitirerek, çareyi silahlı mücadelede bulduğu ortamın sebebi olan güvenlikçi politikalarını gözden geçirmesi ve insanîleştirmesi çağrımızı da yineliyoruz.

MAZLUMDER Diyarbekir Şubesi

9 Mayıs 2015, Ulusak Kanal
Yaşar Okuyan: Haksız yere asılan Erdal Eren'i ve Mustafa Pehlivanoğlu'nu unutacak mıyız?

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan, Kenan Evren’in ölümü üzerine NTV, CNNTürk ve HaberTürk canlı yayınlarına bağlanarak demeç verdi. Okuyan, “Allah rahmet eylesin demek gelenektir ama biz cezaevindeyken 17 yaşında gözümüzün önünde hücresinden alınıp idama götürülen Erdal Eren’i, suçsuz olduğu ispatlandığı halde Kenan Evren ‘asın gitsin’ dediği için idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nu unutacak mıyız?” dedi.
Yaşar Okuyan, 12 Eylül’de Kenan Evren’in ABD piyonluğu yaptığını belirterek “ABD çıkarları doğrultusunda Türkiye’yi 8 eyalete bölen kanun çıkardılar” dedi. 12 Eylül’ün anarşiyi önlediği iddiasına da “Darbenin hazırlandığı son bir yılda meydana gelen ölümler ve yaralanmalar, önceki yıllardakilerin toplamının iki katıdır” diyerek yanıt verdi.
Yaşar Okuyan’ın o dönemin canlı tanığı olarak anlattıkları 12 Eylül’le ilgili birçok bilinmeyene ışık tutuyor.
 İşte o açıklamaların tamamı:

“EVREN’İN 3 GEREKÇESİ DE YANLIŞ”
Gelenektir söyleyelim, Allah rahmet eylesin. Ölenin arkasından konuşulmaz dense de Kenan Evren’in arkasından da önünden de konuşulacak bir durumu var. 12 Eylül 1980 darbesinde cuntanın başıydı.
Açıkladığı 3 gerekçesi vardı. 1. İrticai faaliyetlere son vermek 2. Anarşiyi durdurmak 3. Bölücü faaliyetleri sonlandırmak.
İrticayı önledi mi? Örnekle açıklayalım. Erbakan’ın partisi MSP’nin savunduğu İslam Kalkınma Bankasına türkiyenin girmesine o dönemin askerleri karşı çıkıyordu. Çünkü o bankanın bir maddesi ona üye olan devletlerin İslam şeriatına göre idare edilmesiydi. Evrenin atadığı Başbakan, daha önce Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Bülend Ulusu’nun ilk yaptığı iş bu bankaya üye olmak oldu.
Başka bir örnek; Danışma Meclisi’ne atanan 158 kişinin içinde “Türkiye şeriatla idare edilmelidir” diyen, Mazlumder’in Genel Başkanı olan, “PKK’yla mücadelede ölenler şehit değildir” demecini veren adam da vardı.

“ASIL ANARŞİ DARBE HAZIRLANIRKEN OLDU”
“Anarşiyi durduruyoruz” dediler, o dönemin komtanlarından birisi “niye bu tarihte yaptınız” sorusuna “aslında 1 yıl önce tasarladık ama olgunlaşması için bir sene bekledik” diye cevap verdi.Anarşi olaylarının başladığı tarihten itibaren gerçekleşen ölüm ve yaralanmaların iki katı o son bir senede gerçekleşti. Belgelerini “O Yıllar” kitabımda yayınladım. O belgeler Cunta’nın kendi belgelerine dayanıyor. Benim iddiam değil.
1978 Maraş katliamından sonra bütün ülkede sıkı yönetim ilan edildi. O dönemin yasalarında sıkı yönetim ilan edilen bir ilde Vali,Emniyet Müdürü, Kaymakam, herkes Komutanın emrine girerdi. Anarşiyi önleme yetkisi TSK’nin elindeydi. Ama nedense bunların önlenmesi yerine anarşi iki misli tırmandı. Bunun da bir sorgulanması lazım.

“ABD İSTEDİ, KENAN EVREN TÜRKİYE’Yİ 8 EYALETE BÖLDÜ”
Bir diğer gerekçe olarak bölücülüğü önleyeceğiz diyen Evren döneminde Genelkurmay’da ATASEBaşkanlığı’ndaTümgeneralMahmut Boğuşlu imzasıyla hazırlanan ve konseye verilen bir taslak vardı. Bu tasarıyı Amerikalılar getirdi Genelkurmay’a. Bu teklifte 67 ilde birer parlementonun kurulması ve o parlementolara yasama, yürütme ve yargı yetkisinin verilmesivardı, yani Türkiye’yi 67 devletçiğe bölüyor. Bunun hazırlığını yaptılar. Belgesini de yine kitabımda yayınladım. Daha sonra bu uygulanmadı, konseyde tartışıldı ve kanun şöyle çıkarıldı: 8 eyalete böldüler Türkiye’yi. Türkiye’yi bölme projelerini yapanların arkasında ABD vardı. İran’da Humeyni rejimi o yıllarda geldi. ABD çıkarları tehlikeye girdi. Suriye, Irak, Ürdün’deki gelişmelere göre adeta NATO’nun Güney Doğu kanadı bir çökme noktasına gelmişti. İşte tam bu dönemde Türkiye’de darbe oluyor, anarşi artıyor, ilk icraat olarak da Türkiye, Yunanistan’ın NATO’ya girişine koyduğu vetoyu kaldırarak milli çıkarlarımızı ABD çıkarları doğrultusunda çiğnedi.

MSP’NİN KONYA MİTİNGİNDE ESRARENGİZ PROVOKASYON
Genelkurmay’daki raporda Türkiye ile Yunanistan’ın bir federasyon çatısında birleştirmek konuşuldu. Yani ABD çıkarları için darbe yaptılar öyle sağ sol çatışmasını dindirmek için değil. Evren o dönemde MSP’nin Konya mitingini hep anlattı. Binlerce insan bir miting ve yürüyüş düzenledi. Yürüyüş başladı, 30 kadar kılık kıyafeti şalvarlı sarıklı adamlar ellerinde “şeriat tek yol” yazan Arapça pankartlarla ve kalaşnikof resimleriyle geldiler. MSP mani olmaya çalıştı ama İstiklal Marşı okunurken bu grup yine provokasyon yaptı, insanları yere oturttular. Bundan dolayı da MSP Genel Merkez Yönetim Kurulu ve Erbakan tutuklandı. Sonra MSP yönetimi beraat etti. Ama bu provokasyonu yapanları bulamadılar. Ama geceleyin duvara “tek yol devrim” veya “milliyetçi türkiye” yazanı bulup Diyarbakır, Metris Mamak cezaevlerine attılar.

“SANKİ ÇAMAŞIR ASIYOR İPE!”
190’dan fazla insan işkenceyle öldürülerek hayatını kaybetti. İntahar süsü verdiler. Kenan Evren denilince bunları unutacak mıyız? Yüzlerce binlerce insan memuriyetten atıldı, yargılandı. Kenan Evren denilen adam yine röportajlarında “bir sağdan bir soldan asın talimatını bizzat ben verdim. Tarafsızlığımız belli olsun.” dedi. Sanki çamaşır asıyor ipe.

“ERDAL EREN VE MUSTAFA PEHLİVANOĞLU’NU UNUTACAK MIYIZ?”
17 yaşında Erdal Eren’i yaşına bakmadan astılar. Ve biz o zaman Doğu Bey (Perinçek) dahil cezaevinde hücredeydik. Bir gece yarısı saat 2’de gözümüzün önünde aldılar koğuştan ve astılar. Aynı dönemde Mustafa Pehlivanoğu adında bir ülkücü arkadaşımız vardı. Adam öldürdüğü iddiasıyla önce idama mahkum ettiler. Sonra delil ve şahitlerle adam öldürmediğini anlaşıldı ve idamı kaldırıldı. Avukatları idamı durdurmak için kararı ulaştırdıklarında Kenan Evren’in tepkisi “Boşverin şimdi onu kurcalayacak halimiz yok, asın gitsin” oldu. Yaşları dikkate alınmadan suçsuz yere astılar. Bunları unutacak mıyız Kenan Evren öldü diyerek?

12 EYLÜL’ÜN AYIRDIĞI KARDEŞLERİ, VATAN PARTİSİ BİRLEŞTİRDİ
12 Eylül öncesi anarşi vardı. Peki tamam. Kardeşi kardeşe vurdurmak noktasına getirilmişti. Biz iki kardeşiz benim kardeşim Arif komünist oldu. Ben ülkücü oldum. Hatta kardeşim soyadını değiştirdi. “Ekim” yaptı. Ama şimdi biz kardeşimle Vatan Partisi’nde bir araya geldik. Neden bir araya geldik bugün? Ve neden 12 Eylül öncesinde birbirimizi vurma noktasındaydık? Bunu sorguladığımızda ABD’nin piyonluğunu yapan Kenan Evren’i unutacak mıyız?

 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basında MazlumderTarih 2015-05-11
Okunma Sayısı : 2779
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4644262