MAZLUMDER Genel Başkanı, MYK Üyeleri ve Bölge Şube Başkanları Basın Açıklaması: Sağduyu Telkin Ediyor, Huzur İstiyoruz!

Bilindiği üzere 9 Haziran 2015 günü Hüda-Par camiasına yakın Yeni İhya-Der Başkanı Aytaç BARAN dernek ile evi arasında kimliği henüz tespit edilemeyen kişiler tarafından uğradığı silahlı suikast sonucu yaşamını yitirmiş, saldırı sonrasında kimliği belirsiz kişilerce yapılan silahlı baskın ve saldırılar sonucu HDP camiasına mensup 3 kişi daha yaşamını yitirmiş ve ikisi gazeteci olmak üzere toplam 11 kişi yaralanmıştır.

MAZLUMDER, Hüda-Par ve HDP mensupları ile bu kurumlar arasındaki gerilimin azalması ve sağduyunun hakim olması adına ilk andan itibaren devreye girmiş ve Diyarbekir’deki bazı sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte taraflarla görüşmeler yürütmüştür.

MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk ÜNSAL, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyeleri ve Türkiye Kürdistanı’nda bulunan MAZLUMDER Şubelerinin Şube Başkanları 13 Haziran 2015 Cumartesi günü Diyarbekir’de bir araya gelerek yüksek sesli bir sağduyu ve huzur çağrısında bulunmuş ardından çeşitli kurumlar ile taziye ziyaretlerinde bulunmuşlardır.

Saat 11.00’da MAZLUMDER Diyarbekir Şubesi’nde Türkçe ve Kürtçe paylaşılan ve Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD), İnsan Hakları araştırmaları Derneği (İHAD) ile Human Rights Watch (HRW) temsilcilerinin de destek verdiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verilmiştir:

“29 Mayısta, Şırnak İli İdil İlçesi Xanike/Kozluca Köyünde HDP ve HÜDAPAR mensupları arasında yaşanan siyasi gerilim neticesinde 2 HÜDAPAR mensubu öldürülmüş ve birkaç HDP mensubu yaralanmıştır.

6 Haziranda HDP’nin Diyarbakır mitingine yapılan bombalı saldırıda toplamda 3 kişi yaşamını yitirmiş dört yüzden fazla vatandaş da patlama ve sonrasında meydana gelen olaylarda yaralanmıştır.

9 Haziranda ise Diyarbakır Yenişehir İlçesi Şehitlik mahallesinde Yeni İhya-Der Başkanı Aytaç BARAN kimliği belirsiz kişilerce uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirmiş saldırı sonrasında kimliği belirsiz kişilerce Aytaç BARAN’ın saldırıya uğradığı yerin yakınında Eşit Özgür Yurttaş Derneği ile HDP’nin seçim bürosuna uzun namlulu silahlarla saldırı olmuş bu saldırıda Bayram ÖZELÇİ ve Emin ESEN isimli iki kişi hayatını kaybederken Bayram DAĞTAN isimli vatandaş da evine silahlı baskın yapılmak suretiyle öldürülmüştür. Silahlı grubu görüntülemek isteyen 2 basın mensubu da grup tarafından darp edilerek ağır yaralanmıştır.

Aynı Gün Bağlar’da Ahmet ÖNER ve Suriçi Saraykapı Mahallesi’nde Fesih ÇINAR isimli vatandaşlar da ensesinden silahla vurulmuş ve F. ÇINAR’ın yoğun bakımda olmak üzere yaralıların tedavisi devam etmektedir.

Emniyet’in 10 Haziran tarihli açıklamasına göre yaralı sayısı 11 olarak paylaşılmış, ayrıca 27 adreste yapılan arama neticesinde 17 kişi gözaltına alınmış ve 13’ü tüfek olmak üzere 19 silah ele geçirilmiştir. Sonrasında paylaşılan bilgiye göre de gözaltına alınanlar arasından 14 kişi tutuklanmıştır.

Söz konusu olaylar toplumda ciddi huzursuzluklara neden olmuştur. Siyasal süreçlerin ve seçim atmosferinin insan yaşamını, yaşam hakkını ihlal edilemez ve her hal ve şartta kınanmalıdır, kınıyoruz.

Genelde Türkiye’de özelde bölgemizde yaşanan patlama, çatışma, infaz ve cinayetler toplumsal barışı, uzlaşıyı bozmaya yöneliktir. Karanlık güç odaklarının kirli oyunlarının tezgâhlandığı Ortadoğu coğrafyasında herkes ve her kesim dikkatli ve sağduyulu olmalıdır.

Özelde Kürt halkının genelde Türkiye haklarının barış içinde yaşama hakkını hangi sebeple olursa olsun engellenmeye kimsenin hakkı yoktur.

Siyasi faaliyetlerin çatışma ve savaş araçlarıyla sürdürülmesi bölge hassasiyetleri düşünüldüğünde onarılması güç acılar, sorunlar ve travmalara sebep olacağı kuşku götürmeyecek bir gerçeklik olduğu gibi tarihsel tecrübelerle de sabittir.

Bölgede şimdi ve sonrası için siyasi ve sosyal grupların birbirleri üzerinde şiddet ve benzeri yollarla egemenlik kurma ve kendisi gibi düşünmeyenlere baskı ve sindirme amaçlı tutum ve yaklaşımları kabul edilemez. Bu tür tutumların hem toplumun tümüne hem de bu yolları deneyen kesimlere katkısı olmadığı Türkiye tarihinde yeterince deneyimlenmiştir.

Özelde Türkiye Kürdistan’ında genelde Ortadoğu’da uluslar arası ve küresel politik-ekonomik emperyalistlerin halkların kardeşliğini ifsad etmeye dönük provakatif faaliyetleri göz ardı edilmemelidir.

Tüm siyasi ve sosyal grup ve aktörlere düşen en öncelikli sorumluluk şiddeti ve şiddet araçlarını siyasal ve sosyal bir mücadele aracı olarak kullanılması açık, net ve kararlı bir şekilde kınamaları gerektiğidir.

Bu çağrıyı her kesimin kendi müntesiplerine yeterli düzeyde anlaşıldığından emin oluncaya kadar sürdürmesi elzemdir.

Bölgede ve tüm ülkede herkesin dini düşüncesini etnik ve felsefi kimliklerini özgürce ifade etme ve paylaşma hakkına sahip olduğu bu hakkı korumanın da öncelikle çatışmaya taraf olanların birincil sorumluluğu olduğu bilinmelidir.

Öncelikle yaşam hakkına yönelen söz konusu saldırıları kınıyoruz. Olaylarda yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet ve ailelerine sabır dilerken yaralananlara acil şifalar diliyoruz.

Devletin bölgesel çatışmaya konu olan hassasiyetleri her kesimin güven içinde koruyabileceği, ifade edebileceği bir zemini oluşturma görevi bu bölgede her yerden daha fazla yerine getirmesi bu görevi yerine getirirken en küçük hata, ihmal ve kusurların kasıt ve provokasyon algısını güçlendireceği bilinmelidir.

Bu itibarla sorumluluk sahibi herkesimi bu sorumluluklarının bir gereği olarak toplumsal çatışmayı körükleyecek tutum ve davranışlardan uzak durarak barışı tesis edecek sağduyulu bir dil geliştirmelerini bekliyoruz.

MAZLUMDER olarak; devleti söz konusu olayları ayrıntılı olarak araştırarak gerçekleri ortaya çıkarmaya, faillerin, olaylarla ilgili olarak devlet içinde kastı, ihmali veya kusuru olanları tespit ederek gerekli yasal yolları işletmeye çağırıyoruz.

Saat 11.30’da Demokratik Toplum Kongresi’ni ziyaret eden heyet, DTK Eş Başkanı Hatip Dicle ile görüşmüş ve kaygılarını paylaşmıştır. Tarafların aklıselim davranması ve sağduyu çağrılarını sürekli yinelemesi talebinde bulunan heyet, taraflar arasında kalıcı bir sükunetin tesis edilmesi için gerekli kanalların işletilmesi sorumluluğunu hatırlatmıştır.

Saat 14.30’da, silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Aytaş BARAN’ın taziyesine katılan heyet başsağlığı dileklerini paylaşarak ailenin acılarını paylaştığını paylaşmış, olayın kınandığı ifade edilerek bir daha tekrar etmemesi için gerekli çalışmaların yapılması zorunluluğunu yinelemiştir.

15.00’da Hüda-Par ile görüşen heyet daha önce basınla ve DTK ile paylaşılan kaygıları burada da dile getirmiş ve tarafların sorumluluk bilinciyle süreci ilerletmesi dileğinde bulunmuştur.

HDP camiasına mensup 3 kişinin taziyesi sona ermiş olduğundan taziye ziyaret edilememiş, telefonla başsağlığı dileyerek ailenin acısı paylaşılmıştır.

 

MAZLUMDER Genel Başkanı, MYK Üyeleri ve Bölge Şube Başkanları Basın Açıklaması: Sağduyu telkin ediyor, huzur istiyoruz!

29 Mayısta, Şırnak İli İdil İlçesi Xanike/Kozluca Köyünde HDP ve HÜDAPAR mensupları arasında yaşanan siyasi gerilim neticesinde 2 HÜDAPAR mensubu öldürülmüş ve birkaç HDP mensubu yaralanmıştır.

6 Haziranda HDP’nin Diyarbakır mitingine yapılan bombalı saldırıda toplamda 3 kişi yaşamını yitirmiş dört yüzden fazla vatandaş da patlama ve sonrasında meydana gelen olaylarda yaralanmıştır.

9 Haziranda ise Diyarbakır Yenişehir İlçesi Şehitlik mahallesinde Yeni İhya-Der Başkanı Aytaç BARAN kimliği belirsiz kişilerce uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirmiş saldırı sonrasında kimliği belirsiz kişilerce Aytaç BARAN’ın saldırıya uğradığı yerin yakınında Eşit Özgür Yurttaş Derneği ile HDP’nin seçim bürosuna uzun namlulu silahlarla saldırı olmuş bu saldırıda Bayram ÖZELÇİ ve Emin ESEN isimli iki kişi hayatını kaybederken Bayram DAĞTAN isimli vatandaş da evine silahlı baskın yapılmak suretiyle öldürülmüştür. Silahlı grubu görüntülemek isteyen 2 basın mensubu da grup tarafından darp edilerek ağır yaralanmıştır.

Aynı Gün Bağlar’da Ahmet ÖNER ve Suriçi Saraykapı Mahallesi’nde Fesih ÇINAR isimli vatandaşlar da ensesinden silahla vurulmuş ve F. ÇINAR’ın yoğun bakımda olmak üzere yaralıların tedavisi devam etmektedir.

Emniyet’in 10 Haziran tarihli açıklamasına göre yaralı sayısı 11 olarak paylaşılmış, ayrıca 27 adreste yapılan arama neticesinde 17 kişi gözaltına alınmış ve 13’ü tüfek olmak üzere 19 silah ele geçirilmiştir. Sonrasında paylaşılan bilgiye göre de gözaltına alınanlar arasından 14 kişi tutuklanmıştır.

Söz konusu olaylar toplumda ciddi huzursuzluklara neden olmuştur. Siyasal süreçlerin ve seçim atmosferinin insan yaşamını, yaşam hakkını ihlal edilemez ve her hal ve şartta kınanmalıdır, kınıyoruz.

Genelde Türkiye’de özelde bölgemizde yaşanan patlama, çatışma, infaz ve cinayetler toplumsal barışı, uzlaşıyı bozmaya yöneliktir. Karanlık güç odaklarının kirli oyunlarının tezgâhlandığı Ortadoğu coğrafyasında herkes ve her kesim dikkatli ve sağduyulu olmalıdır.

Özelde Kürt halkının genelde Türkiye haklarının barış içinde yaşama hakkını hangi sebeple olursa olsun engellenmeye kimsenin hakkı yoktur.

Siyasi faaliyetlerin çatışma ve savaş araçlarıyla sürdürülmesi bölge hassasiyetleri düşünüldüğünde onarılması güç acılar, sorunlar ve travmalara sebep olacağı kuşku götürmeyecek bir gerçeklik olduğu gibi tarihsel tecrübelerle de sabittir.

Bölgede şimdi ve sonrası için siyasi ve sosyal grupların birbirleri üzerinde şiddet ve benzeri yollarla egemenlik kurma ve kendisi gibi düşünmeyenlere baskı ve sindirme amaçlı tutum ve yaklaşımları kabul edilemez. Bu tür tutumların hem toplumun tümüne hem de bu yolları deneyen kesimlere katkısı olmadığı Türkiye tarihinde yeterince deneyimlenmiştir.

Özelde Türkiye Kürdistan’ında genelde Ortadoğu’da uluslar arası ve küresel politik-ekonomik emperyalistlerin halkların kardeşliğini ifsad etmeye dönük provakatif faaliyetleri göz ardı edilmemelidir.   

Tüm siyasi ve sosyal grup ve aktörlere düşen en öncelikli sorumluluk şiddeti ve şiddet araçlarını siyasal ve sosyal bir mücadele aracı olarak kullanılması açık, net ve kararlı bir şekilde kınamaları gerektiğidir.

Bu çağrıyı her kesimin kendi müntesiplerine yeterli düzeyde anlaşıldığından emin oluncaya kadar sürdürmesi elzemdir.

Bölgede ve tüm ülkede herkesin dini düşüncesini etnik ve felsefi kimliklerini özgürce ifade etme ve paylaşma hakkına sahip olduğu bu hakkı korumanın da öncelikle çatışmaya taraf olanların birincil sorumluluğu olduğu bilinmelidir. 

Öncelikle yaşam hakkına yönelen söz konusu saldırıları kınıyoruz. Olaylarda yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet ve ailelerine sabır dilerken yaralananlara acil şifalar diliyoruz. 

Devletin bölgesel çatışmaya konu olan hassasiyetleri her kesimin güven içinde koruyabileceği, ifade edebileceği bir zemini oluşturma görevi bu bölgede her yerden daha fazla yerine getirmesi bu görevi yerine getirirken en küçük hata, ihmal ve kusurların kasıt ve provokasyon algısını güçlendireceği bilinmelidir.

Bu itibarla sorumluluk sahibi herkesimi bu sorumluluklarının bir gereği olarak toplumsal çatışmayı körükleyecek tutum ve davranışlardan uzak durarak barışı tesis edecek sağduyulu bir dil geliştirmelerini bekliyoruz.

Devleti söz konusu olayları ayrıntılı olarak araştırarak gerçekleri ortaya çıkarmaya, faillerin, olaylarla ilgili olarak devlet içinde kastı, ihmali veya kusuru olanları tespit ederek gerekli yasal yolları işletmeye çağırıyoruz.

 

 MAZLUMDER Genel Başkanı 

Ahmet Faruk ÜNSAL

                                                                                              MAZLUMDER Diyarbekir Şubesi

MAZLUMDER Adıyaman Şubesi

MAZLUMDER Batman Şubesi

MAZLUMDER Gaziantep Şubesi

MAZLUMDER Hakkari Şubesi

MAZLUMDER Urfa Şubesi

MAZLUMDER Şırnak Şubesi

MAZLUMDER Van Şubesi

 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2015-06-16
Okunma Sayısı : 1897
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4643953