Kurban Derisinin THK tarafından alınması hk.

Ankara, 14 Mart 2000

MAZLUMDER Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Ekşi, bu Kurban Bayramı'nda Türk Hava Kurumu yetkililerinin "Kurban derisi verilmez, alınır" "prensibi" ile hareket edeceklerinin kamuoyuna yansımazı üzerine aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:

Müslümanların iki bayramından biri olan Kurban Bayramı münasebetiyle kesmiş oldukları hayvanların deri ve bağırsakları, yıllardan beri devlet tarafından Türk Hava Kurumu (THK) veya diğer resmi kurumlar aracılığıyla toplanmaktadır. Kurban kesenlerin istediği kişi ya da kuruluşlara bu bağışlarını yapmalarının engellenmesi yüzünden bu uygulama, yıllardır "gasp" olarak devam etmiştir. Bu nedenle her Kurban Bayramı öncesinde yaşanan tartışmalar, dini bir ibadet olarak görülen kurban kesme konusunda insanları endişeye sevketmektedir. 28 Şubat iradesi açıkça, deri ve bağırsakların THK tarafından toplanmasını kararlaştırmıştı. Bu nedenle 1998 yılı Kurban Bayramı'nda tek yetkili kurum THK olarak belirlendiğinden ülke genelinde tam bir "deri terörü" yaşanmıştı. 1999 yılındaki Kurban Bayramı öncesinde bu durum biraz yumuşatılmış ve İçişleri Bakanlığı'nın bir genelgesi ile deri toplama yetkisi, İl ve İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına verilmişti.

Yıl içerisinde THK'nın girişimleri sonuç verdi ve Aralık ayında "Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmelik" değiştirilerek yetki tekrar THK'ya verildi. Önceki yönetimin yolsuzlukları nedeniyle görevden alınmasından sonra kurumun başına atanan Tümgeneral İbrahim Büyükyumukoğlu, konuyla ilgili o tarihlerde düzenlediği bir toplantısında, "Yüce devletimizin direktiflerinin aksine, THK dışında toplanacak fitre, zekat, kurban derisi bağışları yasal değildir ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünü yıpratmaya çalışan gruplara gidebilecektir" şeklinde konuşarak dini bir vecibenin üzerine gölge düşürmeye çalışmıştı.

Dün bir gazetede konuyla ilgili görüşleri yer alan Büyükyumukoğlu, "Kurban derisi verilmez. Vatandaş, kurban derisini getirip THK'ye vermez. Kurban derisi alınır" şeklinde sözler sarfederek vatandaşın kurban tasarrufuna ilişkin hem bir gerçeğin altını çiziyor, hem de bayramda gerçekleşmesi muhtemel yeni bir "deri terörü"nü haber veriyor. Bunu "prensip" haline getirdiklerini ve Türkiye'yi 14 bölgeye ayırarak "bu işin nasıl yapılması gerektiğini" yapılan toplantılarla ilgili şahıslara bir kere daha hatırlattıklarını belirten Büyükyumukoğlu, "verilmeyen deriyi alma" gerekçesini "Çünkü vatandaş kurbanını kestiği zaman, etini evine götürürken en kısa zamanda deriden kurtulmak ister" şeklinde formüle ediyor.

Büyükyumukoğlu, THK şube başkanlarından "Bayram namazından sonraki iki saat içinde her sokakta, her an olmalarını" ve "başka kurum ve kişiler toplarsa, bunu gerekli kolluk kuvvetlerine benim THK yetkililerim veya vatandaşlarımız ihbar edecekler. Buna da kolluk kuvvetlerimizin gerekli reaksiyonu göstereceğine inanıyorum" diyerek Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İç İşleri Bakanlığı'nın direktiflerini hatırlatıyor. Ortada her hangi bir yasal düzenleme olmamasına rağmen Büyükyumukoğlu, yasanın da kurban derilerini THK'ya vermeyi gerektirdiğini ancak, kaymakamların bu işi "sadece yasa gereği olarak değil de Atatürk'ün kurduğu THK'ye hizmet aşkıyla" yaptıklarını ileri sürüyor.

Her hangi bir kurumu, kolluk kuvvetlerinin de "desteğiyle", birilerine malederek kurban üzerinden tabulaştırmaya kalkışmak, değil hukuk devletinde, yasa devletinde dahi mümkün değildir. Uygulamaları ve pozitif düzenlemeleriyle yasa devletini andıran Türkiye'de zaman zaman ortaya konan pratikler, yasa devletini de aratmaktadır. Kurban Bayramları'nda, en başından insanların derilerine ipotek konması bunun tipik bir örneğidir. Bu defa da böyle olmuştur. Mevcut yasal düzenleme, insanların kurban derilerini kendi elleriyle istedikleri yere makbuz karşılığından vermelerini öngörürken, ilgili bakanlığın konjontürel "yönetmelik" değişikliği ve iç güvenlikten sorumlu bir başka bakanlığın "genelge"sini THK, "verilmezse alınır"a çevirmektedir. Oysa, THK, verilen deriyi almakla sınırlıdır, "deri terörü" estirmekle değil...

Her birey, kurbanın derisi üzerinde en az eti kadar söz sahibidir ve istemediği bir bağışı yapmak durumunda değildir. Buna rağmen derisini gaspetmek isteyen olursa, karşı koymalı ve durumu bir tutanakla kayda geçirmelidir. Din özgürlüğüne yönelik her türlü baskıyı meşru görenlerin, müslümanların kurban derileri ile rant elde etmelerinin önüne mutlak surette geçilmelidir.

BASIN BÜROSU

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2000-03-14
Okunma Sayısı : 3332
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4644451