Çatışma Bölgelerindeki Öğrencilerin TEOG Sınavı Ertelenmelidir

Diyarbakır, Mardin, Hakkâri başta olmak üzere birçok ildeki ilçe ve mahallelerde yaşanan çatışmalar ve buna bağlı olarak ilan edilen sokağa çıkma yasakları, sosyal hayatın her alanında olduğu gibi eğitim-öğretim hizmetlerinin sağlanmasında da sorunlara yol açmıştır.

Özellikle son aylarda ülkenin bazı il, ilçe ve mahallerinde kamu otoritesi tarafından güvenlik saikiyle oluşturulan sokağa çıkma yasağı, eğitim öğretim faaliyetlerinde olağandışı aksamalar oluşturmuştur. Mevcut çatışma ortamının can güvenliğini tehdit eder boyuttaki etkileri, göç olgusunu da beraberinde getirmesiyle, eğitime erişim imkânlarını da ortadan kaldırmıştır.

Bu bağlamda, çatışmaların gerçekleştiği bölgelerde okulların kapalı olması, eğitimde fırsat ve imkân eşitliğine önemli zararlar vermektedir. Özellikle Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavına girecek öğrenciler açısından, zaten çatışmanın bizatihi psiko/sosyal açıdan da olumsuz etkiler oluşturmasının yanında; ciddi, telafisi zor yeni mağduriyetler yaratacağı da tüm gerçekliğiyle görülmektedir

Eğitimde fırsat ve imkân eşitliği ilkesi, sosyal hukuk devleti olmanın temel şartlarından biri olmakla beraber aynı zamanda yasal güvencelerle de teminat altına alınan temel bir haktır. Eğitim hakkının olmazsa olmaz unsurlarından kabul edilen bu ilke; esas olarak, eğitim öncesi, süreci ve sonuçları itibariyle tüm safhalarda tam bir hakkaniyetle uygulanması gereken bir zorunluluk olarak devletin güvencesinde ve sorumluluğu altındadır. Devlet, bu hakların kullanımı konusunda hiçbir ayrımcılık gözetmeksizin, eşitsizliğe ve mağduriyete sebep olmayacak şekilde uygulamaları yürütmek sorumluluğu yanında, aynı zamanda eşitsiz sonuçlar doğuracak şekilde fırsat ve imkânlara zemin hazırlayacak düzenlemelerden de kaçınmak zorundadır.

Eğitim hakkı ve bu hakkın kullanılmasıyla ilgili gerek uluslararası gerekse ulusal çeşitli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bunlardan bazıları; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesidir. Ulusal düzeyde ise eğitimde her bireye fırsat ve imkân eşitliği sağlanması amacı; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Madde 42 - Kimse, eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamaz ve Milli Eğitim Temel Kanunu ile yasal temellere dayandırılmıştır.

Eşit fırsatlar için eşit koşulların oluşturulması gerekliliği, eşitlik kavramına yüklediğimiz hukuki tanımlamalar kadar, eşitliğin gerçek değerleri içinde kabul edilmesi gereken bir haktır. Benzer koşulların benzer fırsat ve sonuçlar yaratacağı kabulü, aynı zamanda farklı koşullarında farklı fırsatlar ve sonuçlar yaratacağı gerçekliğini de beraberinde getirir. Genel olarak ekonomik ve sosyal sorunların fırsat eşitliğini zorlaştırdığı, eşit yarışma ve sınavlara tabi tutulan her kademedeki öğrencinin sınavlar öncesi birçok aşamada çoğunlukla, eşitsiz koşullarda eğitim aldığı düşünüldüğünde, yarışma/sınav sonrası elde edilen imkân ve sonuçlarında o kadar eşitsizlik/mağduriyet içerdiği inkâr edilemez bir durumdur.

Mazlumder olarak, Milli Eğitim Bakanlığını, Eğitim hakkının tüm aşamalarında eşit koşulların oluşturulması, mağduriyete yol açacak her türlü uygulamanın önüne geçilmesi, bu hakkın kullanımında fırsat ve imkân eşitliği haklarının temel kabulleri çerçevesinde davranmaya davet ediyoruz. Bakanlığın, doğru bir adım olarak; Mardin’in Nusaybin ilçesindeki öğrenciler için almış olduğu TEOG erteleme kararını aynı şart ve süreçleri yaşayan tüm öğrenciler içinde almaya davet ediyoruz.

Ayrıca, önemle vurgulamak gerekir ki; Sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerleşim yerlerindeki öğrencilerin öncelikle ders bazında telafi programına tabi tutulmalıdır. Bu süreçte, şiddet ortamının yarattığı psikolojik sorunlara karşı destek hizmetleri sağlanması önem arz etmektedir. Söz konusu sorunların çözülmediği bir ortamda yapılacak sınavlar, çocuklar için eşitsizliğin sürmesi anlamına gelecektir.

Sonuç olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nı konuyla ilgili sorunların çözümü noktasında gerekli adımları ivedilikle atmasını, yeni hak kayıplarının yaşanmasını önlemeye çağırıyoruz.


İzzet SALDAMLI
MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı



 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2015-11-24
Okunma Sayısı : 1657
Şube ve Temsilcilerimiz
mazlumder-genel-merkez
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER GENEL MERKEZ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk, No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (0212) 526 2440 | Faks: +90 (0212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4643037